Geçtiğimiz günlerde Michael Saylor ve Nic Carter gibi isimlerin katıldığı canlı yayında yenilenebilir enerji ile yapılan Bitcoin madenciliği operasyonlarının yükselerek artan seviyelerinin paylaşılmasından kısa süre sonra, yine Bitcoin madenciliğinin çevreye zararlı olduğu iddiaları ortaya atıldı. ABD Kongre üyesi 23 kişi, 1970 yılından bu yana hizmet veren ve eski başkanlardan Nixon’ın kurduğu ABD Çevre Koruma Kurumu’na Bitcoin ve diğer dijital varlıkların madenciliğinin “çevreye verdiği zararlarla” ilgili bir mektup yazdı.
Bitcoin alımlarıyla bilinen yazılım şirketi MicroStrategy’nin kurucusu ve CEO’su Michael Saylor önderliğindeki 55 şirket ise bu iddialara cevap olarak aynı kuruma 8 sayfalık cevap niteliğinde bir mektup gönderdi. Mektuba imza atan isimler arasında Block CEO’su Jack Dorsey, Compass madencilik şirketi CEO’su Whit Gibbs, Grayscale’in ana şirketi Digital Currency Group’un COO’su Mark Murphy, Fidelity yönetim kurulu başkan yardımcısı Tom Jessop ve Marathon ile Riot Blockchain madencilik şirketleri CEO’larının da bulunduğu çok önemli isimler yer aldı.
Michael Saylor’ın Twitter hesabı üzerinden “Karışıklığı gidermek, yanlışlıkları düzeltmek ve insanları bilgilendirip eğitmek için bir cevap yazdık” diyerek duyurduğu mektupta, Kongre üyelerinin iddiaları ve cevaplar ana hatlarıyla şu şekilde:
Cevap:
Yukarıdaki açıklama maalesef veri merkezleriyle güç üretim tesislerini karıştırmaktadır. Güç üretim tesisleri, veri merkezleri değildir. İçinde madencileri de barındıran veri merkezleri; Amazon, Apple, Google ve Meta gibi şirketlerin sahip olduğu ve işlettiği veri merkezlerinden farksızdır. Madenci kelimesi sadece, bir veri merkezinin içinde çalışan özel bir bilgisayarı temsil etmek için kullanılan bir terminolojidir. Tüm veri merkezleri de dışarıdan üretilen elektriği kullanmaktadır. Emisyonlar gücün yaratıldığı noktada oluşur. Dijital varlık madencileri ise elektriği sadece şebekeden satın alırlar. Microsoft gibi veri merkezi işleticisi şirketlerin yaptığı gibi…
Dijital varlıkların madenciliği ile uğraşan endüstriyel ölçekteki veri merkezleri, diğer tesisler gibi karbon diyoksit veya başka kirletici maddeler yaymaz. Bu veri merkezleri, sadece hesaplamayla uğraşan sunucu çiftlikleridir.
Cevap:
Bu ciddi şekilde yanıltıcı bir argümandır. Dijital madencilikte, karbon diyoksit dahil hiçbir çevre kirletici madde bulunmamaktadır. Bitcoin madenciliği hiçbir şekilde karbon emisyonu yaymaz. Bağlantılı emisyonlar, politik seçimlerin ve ekonomik gerçekliklerin şekillendirdiği elektrik şebekelerinin doğasında vardır. Dijital varlık madencileri basitçe, kendilerine açık piyasada sunulan elektriği alırlar. Diğer endüstriyel alıcılar gibi…
Cevap:
Yukarıda açıklanan problemin, dijital varlık madencilerini içeren veri merkezini DEĞİL, enerji üretim tesisini ilgilendirdiğine dikkat çekeriz. New York’un Greenidge’in başvurusunu onaylayıp onaylamamasının dijital varlık madenciliğiyle hiçbir alakası yoktur. Bu sadece enerjinin üretimiyle ilgilidir. Mektup, yanıltıcı bir şekilde, kömür külü havuzlarının Greenidge’in mevcut operasyonunun veya kripto para madenciliğinin bir sonucu olduğunu imâ etmektedir. Ayrıca, havuzlar, tesisin önceki operasyonunun bir kalıntısıdır ve Greenidge bunları 2023 yılına kadar ortadan kaldırmayı taahhüt etmiştir.
Cevap:
Bu ifadeye katılmamakla birlikte yukarıdaki açıklamanın Bitcoin Ağı’nın sadece %2’sine tekabül eden iki örneğe referans olduğunu belirtmek isteriz. Gerçekte ise, dijital varlık madencilerinin çoğunluğu fosil yakıt kaynaklı elektrik üretiminden yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmektedir. Örnek olarak ABD’deki en büyük madencilerden olan ve halka arz edilmiş bir şirket konumundaki Marathon Digital Holdings, kömür kaynaklı elektrik üretimi yapan Hardin tesisini kapatıp, 2022 sonu itibariyle tamamen yenilenebilir kaynağa geçeceğini açıklamıştır.
Cevap:
Bu açıkça ve kanıtlanmış şekilde yanlış bir argümandır. Bitcoin işlemleri herhangi bir enerji yükü taşımamaktadır. Bitcoin işlemleri enerjiye dönüştürülemez. Bir işlem, bir tweet’ten ya da Google’daki bir aramadan daha fazla enerji harcamaz. Bitcoin madencileri, çıkarılan Bitcoin’lere ve bireysel işlemlerle ilişkili olan ücretlere dayalı olarak kazanç elde eder. Dolayısıyla madencileri enerji tüketmeye teşvik eden, yıllık yeni çıkarılan Bitcoin’ler (bu yıl 328 bin BTC) ve Bitcoin’in yüksek fiyatıdır.
Cevap:
Bu da yine yanıltıcı bir bilgidir. Proof of Stake bir madencilik tekniği değil, dağıtık bir defter üzerinde yetki belirleme tekniğidir. Ancak merkeziyetsiz bir dağıtım sağlamamaktadır. Ayrıca, çok daha az kayır limitine sahiptir. Sistem kurucular tarafından kontrol edilir. Bu yüzden, Proof of Stake’in, Proof of Work gibi küresel ve apolitik olan bir para sistemini gereken şekilde yönetip yönetemeyeceği konusunda şüpheler bulunmaktadır.
Proof of Stake’in, Proof of Work’ten daha verimli olduğunu söylememiz için, ikisinin de aynı şeyi sağlaması gerekir. ANcak böyle bir durum söz konusu değildir. Bir bisiklet, bir uçaktan daha az enerji harcar ancak ikisi de kullanıcılarına farklı şeyler sağlarlar. Dolayısıyla birinin diğerinden daha etkin olduğu söylenemez.
Cevap:
Mektupta birçok yanıltıcı iddia olsa da, bu kesinlikle ve en büyük yanlışa sahip olandır. Bu abartılı iddia için mektubun sunduğu tek referans De Vries/Stoll gazetesidir. De Vries’in Hollanda Merkez Bankası için çalıştığını ve Bitcoin enerji tüketimi hakkında ortaya koyduğu abartılı argümanlar için geniş kitlelerce eleştirildiğini söylemekte fayda var. Hollanda Merkez Bankası’na bağlı olarak çalışmadan önce gazete Dogecoin’i övmüştür. Gazete kesinlikle akademik bir kaynak değildir.
Gazete, ASIC değersizleşmesi için 1.3 yıllık bir süre belirlemiştir ve bu süre aşırı derecede kısadır. Yazarlar ayrıca süre sonunda, dünyadaki tüm cihazların atık olacağını düşünerek bu rakamı vermişlerdir. Şu anda dünyada dev hurdaların olduğu yönünde hiçbir kanıt yoktur.
Madencilik aktivitelerini göz önüne aldığınız zaman makine değersizleşme süresi 3 ilâ 5 yıl arasında görülür. (Galaxy Digital analistleri muhafazakar bir şekilde 3 yıl demektedir)
Bu ürünler ekonomik anlamda getiri sağlamamaya başladığına ise yok edilmezler ve tekrardan satılırlar. Dolayısıyla onları yok etmenin hiçbir ekonomik getirisi yoktur.
Ayrıca, Bitcoin ASIC makineleri, neredeyse tamamen geri dönüştürülebilirdirler ve cep telefonları gibi geleneksel e-atık kaynaklarına sahip cihazların aksine toksik veya geri dönüştürülmesi zor bileşenler içermezler.
Cevap:
Mektup, kripyto para madenciliğiyle güç üretim tesislerini, bir kez daha karıştırmaktadır. Elektrik üretim tesisleriyle ilgili bir sorun varsa, bu tesislere itiraz ve düzenlemeye yönelik regülasyon çerçeveleri bilinmektedir. Güç üretimi, herhangi bir endüstriye güç sağlamak için kullanılabilir.Dolayısıyla Bitcoin Ağının %2’sinden daha azını çalıştıran veri merkezlerine bağlı olan elektrik üretim tesislerine bakmak adil olmayacaktır. Kamu görevlilerinin, dijital varlık madenciliği sektörünün mektupta belirtilen çevresel sorunlara katkı vermediğini anlamaları için eğitim şarttır.
ABD merkezli aracı kurum Robinhood'un 200 milyon dolara satın almak üzere anlaştığı Bitstamp, XRP için…
Yaz aylarında yaptığı Apple ve Bank of America satışlarıyla çok konuşulan ünlü dolar milyarderi yatırımcı…
Gerçek Dünya Varlıkları Finansı (RWAfi) ekosistemini geliştirmek için yola çıkan Plume, yatırım dünyasının devlerinden 20…
Geçtiğimiz günlerde 108 bin dolara çıkan ancak Fed toplantısının ardından yönünü aşağıya çeviren Bitcoin'deki düşüş…
Binance CEO'su Changpeng Zhao'nun 2020'nin boğa başlangıç döneminde attığı bir tweet, 4 yıl sonra yeniden…
Binance borsasının bu hafta açıkladığı ve listeleme süreçlerinin şeffaflığı açısından bir token seçim havuzu olarak…
Leave a Comment