Satoshi’nin ilk kez yayımlanan e-postalarında Hal Finney detayı

Bitcoin’in yaratıcısı olan Satoshi Nakamoto’nun gerçek kimliği uzun yıllardır tartışma konusu olurken, bu konuda en çok ön plana çıkan isim ise Hal Finney’di. Finney’nin hayatını kaybetmesi ve Satoshi Nakamoto’nun da, yaşayıp yaşamadığının dâhi bilinmeyecek kadar ortadan kaybolması, en büyük kesişme noktasını oluşturuyor.

Bu konuda son analiz ise kripto dünyasında yaptığı değerlendirmelerle bilinen Adam Cochran’dan geldi. Cochran, X üzerinde yazdığı uzun bir tweet dizisiyle Satoshi’nin her zaman Hal Finney olduğunu düşündüğünü ve son çıkan “Satoshi e-postaları”nın da, bunu güçlendirecek işaretler barındırdığını ifade etti.

“Geri çekilme ve hastalığın ilerlemesi aynı dönemde”

Cochran bu tweet dizisine herkesin beklediği nokta üzerinden başlıyor ve Satoshi’nin 2010 yılında artık kendi geriye çekmesinin, Hal Finney’nin, hayatını da kaybetmesine neden olan ALS hastalığının ilerlemesiyle aynı döneme denk geldiğini söylüyor:

“Her zaman Satoshi’nin arkasındaki ana karakterin Hal Finney olduğunu düşündüm. 1-2 yan kararkter ile destekleniyor olsa bile… Sanırım yeni e-postalar da benim bu konudaki tezlerimi ciddi şekilde destekliyor. Mail’lerden, 2009 yılında Satoshi’nin bir başka işi olduğunu öğreniyoruz. Bu dönem aynı zamanda Hal Finney’nin PGP Corporation için çalıştığı döneme denk geliyor. Bu zaman diliminde Hal Finney’nin sağlığı gittikçe kötüye gidiyor. Satoshi ise mail’lerde bir süre meşgul olacağını ifade ediyor. 7 Mart 2010 ile 16 Mayıs 2010 arasında Satoshi, başka işlerle meşgul olduğunu belirterek ortadan kayboluyor. Bu dönemde PGP Corporation da, Symantec adlı şirkete satılıyor. Hal’ın da sağlığı yine kötüleşiyor 26 Nisan 2011’de Satoshi, kendisinin bilinen son e-mail’ini Gavin Andersen’e gönderiyor. Başka işlerle uğraşmaya başlayacağını söylüyor. Bu e-mail, tam da Hal Finney’nin imza doğrulaması üzerinde çalışmaya başladığı zamana denk geliyor”

“Kendini gizleme konusunda benzer hareketler…”

Cochran, Finney ile Nakamoto’nun kendilerini riskli ve ön plana çıkaracak olan olaylardan nasıl geri attıklarını da anlatıyor ve bunların da benzer olduğunu savunuyor:

“22 Mart 2013 günü Hal Finney, Satoshi’nin nazikçe kendini geri çekmesini ve kaybettirmesini övüyor. Aslında bu manktıklı değil çünkü Satoshi daha önce kimseye çekilmeyi düşündüğünü söylememişti. Hatta ortadan kaybolduktan sonra birçok kişi de bu kararı eleştirmişti. Ayrıca PGP Corporation’ın başında olan Phil Zimmermann hakkında açılan silah ticareti kurallarının çiğnenmesi iddianamesinden sonra da Hal Finney, şifreleme yazılımındaki rolünden ötürü, şirket içindeki statüsünün düşürülmesini talep ediyor. Satoshi’nin de Wikileaks’e Bitcoin ile bağış yapılmasını istememesinin arkasında bu olabilir. Eski patronunun yaşadığı baskıyı yaşamak istemiyor olabilir. Hatta Hal Finney ile yapılan bir röportajdan 20 gün sonra, ‘Ben Dorian Nakamoto değilim’ şeklinde bir paylaşım yapılıyor. Hal Finney’nin yerine bu paylaşım ailesinden biri vasıtasıyla da rahatlıkla yapılabilir”

Burada anlatılmayan detay; verilen röportajda, ALS hastası olan Finney’nin konuşmakta güçlük çekmesi ve her soruya yanıt verememesidir. Dolayısıyla fiziksel olarak vücudunu zaten o dönemde kullanamayan Finney’nin yerine, paylaşımın, bilgisayardan rahatlıkla hesaplara girebilecek olan aile üyeleri tarafından da yapılabileceği belirtiliyor.

Dorian Nakamoto-Satoshi-Hal Finney üçgeni…

O dönem Newsweek dergisi, muhabirinin verdiği bazı bilgilere tamamiyle güvenmiş ve Dorian Nakamoto adlı bir kişinin, Bitcoin’in yaratıcısı olduğunu belirten haberini kapağına taşımıştı. Bu haber ise tamamen yanlıştı. Dorian Nakamoto’nun, Satoshi Nakamoto ile ilgisi yoktu.

Cochran’ın tweet’lerinde değinmediği, belki de unuttuğu bir detay ise, Dorian Nakamoto’nun evinin, Hal Finney’nin oturduğu mahallenin birkaç sokak yanında bulunmasıydı. Hal Finney’nin Satoshi olduğunu öne sürenler, genelde bu detayı da önemli bir bilgi olarak kullanıyorlar. Satoshi’nin, bu takma ismi, Dorian Nakamoto’nun üzerinden oluşturduğu düşünülüyor.

“Yazım saatleri ile Amerikan ve İngiliz İngilizcesi..”

Analist yine yıllardır tartışılan bir konu olan Satoshi’nin hem Amerikan hem İngiliz İngilizcesi kullanmasını, ayrıca forumlarda yazım saatlerinin de Pasifik Okyanusu saat dilimlerine uygun olmasını değerlendiriyor:

“Satosh’nin sürekli yazdığını ve dışarıdan gelen katılımcılar ile fikirleri desteklediğini beliyoruz. İletişimlerinin çoğu, Pasifik zaman dilimine uyuyor. Ancak bazı telaffuzlar ise İngiliz İngilizcesi’yle yapılıyor. ‘Realize’ olarak yazılan kelimeyi bazen ‘realise’ olarak yazıyor. Ya da ‘cheque’ kelimesi yerine, Martti Malmi’ye Avrupa’daki ödeme seçeneklerini soruyor ki, bir İngiliz bunu rahatlıkla bilir. İngiltere zaten o dönem AB üyesiydi. İngilizce konuşan birçok kişi bazı kelimelerin yazımını karıştırabilir ama sürekli değiştirmez. Bunları değiştirmek asında kimliğinizi gizlemek istediğinizin de bir göstergesidir”

Genel manada Satoshi, Hal Finney ile bütünleşiyor”

Analist Cochran, yazısının sonunda ise Hal Finney’nin, Bitcoin’in erken dönemlerinde, daha sonra projeden ayrılan bazı kişilerle çalıştığını ancak Satoshi’nin genel manada onun karakterine uyduğunu belirtiyor:

“Sonuç olarak Hal Finney, erken dönemlerde birkaç geliştiriciyle birlikte çalıştı. Bunlar daha sonra projeden ayrıldılar. Ancak Hal Finney karakterinin büyük kısmı, Satoshi’ye uyuyor. 2010 yılında öleceğini biliyordu. ve Bitcoin geliştiricisinin ölmesi, projenin de sonu olabilirdi. Satoshi geri çekildi, Hal geri geldi. Ve sağlığı elverdikçe de projeye katkı sağlamaya çalıştı. Yeniden bulduğu coin’lerini soğuk cüzdanlara çekti. Onları çocukları ve gelecekteki nesiller için kenara koydu. Eski patronu Zimmerman’ın neredeyse silah kaçakçılığı ile suçlanıyor olması, onun kendisini keskin şekilde gizlemesini sağladı. Çünkü oradaki şifreleme kodlarını Hal Finney bizzat kendisi yazmıştı. İngiliz İngilizcesi ile yazıp, İngiltere hakkında bilgi sahibi olmaması bile bazı şeyleri gösteriyor”