Değiş tokuş aracı olan itibari paraların dijitalleştiği ve kripto para adaptasyonun hızlandığı kritik bir dönüşüm süreci içerisindeyiz. Bu süreçle ilgili en belirleyici noktalardan bir tanesi de dünya devletleri tarafından gelen regülasyonlar ile teknolojinin diyaloğudur. Ülkemizde, 16 Nisan’da açıklanan yönetmelik ile söz konusu diyaloğun hareketlendiğini gördük. Peki, bu diyalog dünyada nasıl ilerlemiş? Bu yazımızda, ülkeler ve kripto paralar arasındaki etkileşimi tarihsel açıdan ele alacağız.
Açıklanan yönetmelik hakkında merak ettiklerinizi buraya tıklayıp haberimizden öğrenebilirsiniz.
Henüz Bitcoin ortaya çıkmamışken birçok online ve şifreli para birimi fikri ortaya atılmıştı. Örnek vermek gerekirse; B-Money ve Bit Gold bu para birimlerinden bazılarıdır. Lakin, bu projeler fikir olarak kalıp, geliştirilemedi.
Satoshi Nakamoto takma isim imzalı, “Bitcoin: Eşten-eşe Nakit Ödeme Sistemi” yazısının yayınlanmasının ardından geçmişte denenen bu fikir hayat buldu. İnternette kısa sürede ilgi toplayan Bitcoin, 2009 yılında ilk kez bir ödeme aracı olarak Laszlo Hanyecz tarafından kullanıldı. Bu ödemede iki pizza için 10.000 Bitcoin ödeyen Laszlo, tarihi bir olaya imza atmış oldu.
Uzun süre boyunca hiçbir dünya devletinin ilgisini çekmeyen Bitcoin, ilk olarak Mart 2013’te ABD denetleme mekanizması olan FINCEN (The US Financial Crimes Enforcement Network) tarafından regüle edildi. Bu regülasyon ile kripto paraların denetlenmesinin en etkili yolunun ne olacağı tartışmaları da başlamış oldu. Ek olarak, aynı tarihlerde Bitcoin bir milyar dolarlık market hacmine ulaşmıştı.
Tarihsel olarak baktığımızda, o zamandan bu yana hiçbir ülkenin kapsamlı bir yasa tasarısı ile konuyu değerlendiremediğini belirtmekte fayda var. Genellikle yasaklar ile başlayan adaptasyon süreci ardından yerini tanımlamalara ve vergilendirmeye bırakmış.
Kripto paralara ilk regülasyonu getiren ülke olan ABD’de belediyeler rezervlerinde Bitcoin tutmakta ve belirli firmalar çalışanların maaşlarını Bitcoin ile ödemektedir. Ek olarak, kripto paraların yasal statüsü, eyaletlere göre farklılık göstermektedir.
Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA), 2014 yılında, Avrupa bankalarına bitcoin gibi sanal paraların kullanılmaması için tavsiyede bulundu. Tavsiyenin amacı yasal zeminin oluşturulmasını beklemek ve süreci daha iyi irdelemek idi. Parlamento 2016 yılında özel bir görev komitesi kurarak diyalog kısmında bir süre bekle-gör politikası uyguladı.
Günümüzde merkezi Lüksemburg’da olan AB Merkez Bankası, Bitcoin’i dönüştürülebilir merkeziyetsiz sanal para olarak tanımlamaktadır. Para birimi olarak tanımlamayı hiçbir zaman kabul etmemiştir. Fakat, kripto para kullanılarak yapılan transferlere KDV ve mal ve hizmet vergisi uygulanmaktadır. Aynı zamanda, AB tarafından çizilen yasal zeminde geleneksel finans ile kripto paralar arasında mesafe olması gerektiği belirtilmiştir.
Dünyanın fabrikası olarak da adlandırılan Asya’nın bölgesel gücü Çin, bölgede ilk kripto para regülasyonu getiren devletlerden bir tanesidir. Çin Halk Bankası (PBOC), 2013 yılında finansal enstitülerin Bitcoin transferini yasakladı. ABD ve AB ülkelerinin adımlarına çok benzer bir adım atan Çin, kripto paralarla olan diyaloğunu daha sert başlattı. 2017 yılında yerli borsaları ve kripto para arzını sunan ICOları yasakladı. Çin’in dünya ülkelerine karşı yürüttüğü sıkı para politikalarını göz önünde bulundurursak, bu gayet normal bir tablodur. Ayrıca, Çin, geçen sene kripto para ile ilgili kanununda güncelleme yaptı. Çin Medeni Kanuna göre; kripto paralar, miras paylaşımında kullanılabilecek.
Hindistan’ın kripto paralara olan tutumuna baktığımızda, Çin’in diyaloğu ile oldukça örtüştüğünü görüyoruz. Ülkede, kripto paralar, kanuni para olarak tanımlanmamış durumdadır. Kripto paraların statüsü belirsiz bir halde olmasına rağmen, Doğrudan Vergilendirme Komitesi, Bitcoin ile kazanç sağlayan kişilerden vergi alınmasını talep etmektedir. Hindistan Rezerv Bankası 2018 yılında, bankaları ve finansal enstitülerin kripto para transferini yasakladı. Geçtiğimiz yıl bu yasayı feshederek borsaların açılmasına imkan tanısa da 2021 Mart’ta getirilen yasa, en sıkı kripto para yasalarından bir tanesidir. Bu yasaya göre;
Hindistan’ın sert tutumundan piyasalar da nasibini aldı. Geçtiğimiz Mart’ın ortasında başlayan düzeltme, Hindistan hükümetinin kripto paralarla olan diyaloğu ile bağdaştırılabilir.
Bağımsız bir devlet her zaman kendi para birimini etkin kılmak ister ve politikalarını bu yönde geliştirir. Dolayısıyla, devletler ve kripto varlıklar arasındaki diyaloğun sert bir şekilde başlaması oldukça normaldir. Fakat, kripto varlıkların arkasındaki blockchain teknolojisinin kullanımı para ve zamandan tasarruf ettirmektedir. Öncelikli olarak bahsettiğimiz diyaloğun akıcı ve yararlı olabilmesi için blockchain teknolojinin detaylı bir şekilde araştırılması gerekir. Mağduriyetlerin önüne geçildiği ve teknoloji trendinin de kaçırılmamasını sağlayacak yasa tasarıları, diyaloğu bir sonraki seviyeye taşıyacaktır.
Referanslar
Ethereum, altcoin'lere olan borcunu ödemeye hazırlanıyor. Bitcoin’in 100 bin dolar bandına temasa hazır olduğu bir…
Son dönemin kripto dünyasında konuşulan 1. katman blok zinciri projelerinden SUI, ABD'li varlık yönetim devi…
Donald Trump'ın başkan seçilmesinin ardından kripto paralar konusunda bir yapı değişikliğine gitmesi beklenen ABD Menkul…
Özellikle Bitcoin ve Ether'de uzun vadeli beklemenin getirisinin ne kadar büyük olduğu bir kez daha…
Özellikle halving'in ilk günlerinde çılgınlık seviyesinde ilgi gören Bitcoin ağının meme token'ları, fiyattaki yükselişle birlikte…
ABD'de başkanlık yarışını Donald Trump'ın kazanmasıyla SEC karşısında artık çok daha güçlü bir konuma gelen…
Leave a Comment