Garanti BBVA Dijital Varlıklar Genel Müdürü Abalı: Tokenizasyon düzenlemeleri çok önemli

Uzmancoin, yeni krpto regülasyonlarıyla ilgili sektörün ileri gelenleriyle yaptığı röportajlarına devam ediyor. Düzenlemeleri değerlendiren son isim ise Garanti BBVA Dijital Varlıklar Genel Müdürü Korcan Abalı oldu.

Türkiye’nin genç nüfusunun önemine değinen Abalı, bu kitlenin önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceğini düşündüklerini belirtti. Regülasyonların kendileri için birçok kolaylık sağlayacağını düşündüklerini aktaran Abalı, blok zinciri teknolojisinin devletler tarafınıdan kabulünün de önemine değindi. Abalı ayrıca, tokenizasyon ile ilgili ikincil düzenlemelerin çok önemli olduğunu vurguladı.

“Bankalar için de bekliyoruz”

Yeni düzenlemelerde bankalar konusuna da değinildiği için bu alana doğru da regülasyonlar beklediklerini dile getiren Abalı şu ifadeleri kullandı:

“Kripto varlık kanunu uzun süredir beklediğimiz bir karardı ve olumlu karşılıyoruz. Böylece SPK’ya ciddi yetkilendirmeler verildi. İlerleyen dönemde, kanunda atıfta bulunulduğu için BDDK tarafından da Bankalar ve iştirakleri için dijital varlıklar konusunda düzenlemeler bekliyoruz. Yatırımlarda güven faktörü çok önemli. Kanunun, yatırımcıya finansal güvenliği için de olumlu etkisi bulunacak. Garanti BBVA Dijital Varlıklar, uluslararası ve ulusal alanda hissedarının sıkı denetiminden geçiyor. Bu nedenle biz kanun çalışması öncesinde de kendi sınırlarımızı sanki bir düzenleme varmış gibi çizmiştik. Şimdi düzenlemeler tüm sektörü kapsıyor. Bununla birlikte kripto varlık listeleme koşullarının sıkılaşması da beklenebilir. Biz genel olarak sektörün tokenizasyon gibi konularda büyüyebileceğini değerlendiriyoruz. Gelişmeleri de ikincil düzenlemeler ile uygulama esaslarının belirleyeceğini öngörüyoruz.”

“Genç nüfus teknoloji istiyor”

Türkiye’nin kalabalık genç nüfusuyla kripto dünyasını benimsediğini ifade eden Garanti BBVA yöneticisi, bu kitlenin teknolojiye yatkın olduğunu ayrıca kripto paraları da enflasyona karşı bir koruma olarak gördüğünü belirtti. Abalı ayrıca bu kitlenin 10 sene içerisinde 15 milyona ulaşacağını düşündüklerini de söyledi:

“Türkiye, kripto alım satımında dünyada ilk beş ülkeden biri konumunda. Türkiye Bankalar Birliği’nin Şubat 2022 tarihli Dijital Varlıklar Raporuna göre Türkiye’de kripto varlıkların büyüklüğü yaklaşık 15 milyar dolar olup, küresel büyüklüğün anılan tarih itibarıyla yaklaşık %1’ine denk geliyor. Yapılan araştırmalara baktığımızda da Türkiye’de 5-10 milyon arasında kripto kullanıcısı olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki 10 yılda ülkemizde 12-15 milyon kripto kullanıcısına ulaşılacağını tahmin ediyoruz.

Türkiye’de genç nüfus, geleneksel finansal enstrümanlarını değil, daha teknolojik ve dijital çağı destekleyen yatırım yollarını tercih ediyor. Bu nedenle kripto pazarı, genç nüfus için giderek daha önemli hale geliyor. Ekonomik konjonktür Türkiye’de kripto yatırımlarının yaygınlaşmasının önünü açarken, işlem hacmi açısından da dünyanın en büyük kripto pazarlarından biri olma konumunu güçlendiriyor. Kripto para birimleri bulunduğumuz ekonomik ortamda, enflasyona karşı bir önlem ve alternatif bir “varlık” olarak karşılık buluyor ve ilgi giderek artıyor. Diğer yandan ülkemizde kripto pazarındaki önemli büyümeye rağmen, yakın zamana kadar büyük finans kurumları bu alana henüz girmemişti. Bununla birlikte, daha fazla banka bu potansiyeli görüp bu alana ilgi gösterdikçe, kripto pazarındaki tablo da değişmeye başlıyor. Kanunla birlikte kripto yatırımcılarında güven duygusu artacağı için sektörde pozitif hareketlenme ve kripto para ekosisteminde büyüme öngörüyoruz.”

“Kolaylık sağlayacaktır”

Yeni yasanın kendileri için birçok kolaylık sağladığını aktaran Abalı, TÜBİTAK’ın dahlinin de kendilerini mutlu ettiğini ifade etti:

“7518 numaralı Sermaye Piyasaları Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 4 Maddesinin 5 Bendinde geçen ifadenin kripto transferinin kaynağının tespiti konusunda bize kolaylık sağlayabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca ek düzenlemeler ile kişisel cüzdanlardaki tespit yükümlülükleri de açıklanabilirse, bu konuda bize büyük kolaylık sağlanacaktır. Kullanıcının bireysel cüzdanı kontrol edebildiğinin ispatı ya da kimliğinin tespitindeki aranacak koşullar veya bireysel cüzdanlardan üst limit çerçevesinde beyan ile transfere kişisel cüzdanlardan izin verilmesi gibi başlıkları buna birer örnek olarak verebiliriz.

Uygulamamızdaki kimlik tespit, müşterimizi tanıma, risk profili temelli ek kontroller gibi süreçler zaman zaman kripto platformu kullanıcıları tarafından gereksiz görülebiliyordu. Bu süreçlerin standartlaşması düzenlemenin sunacağı bir diğer avantaj olacak. Yeni düzenleme çerçevesinde süreçlerde standartlaşma bekliyoruz. Bu da bizim için rekabette eşitlenmek anlamına gelecek. Kripto platformlarının kripto listeleme süreçlerini oluşturmalarını, araştırma yapıp, belgelemeleri gerekeceğini görüyoruz. Böylece piyasa da yüksek riskli kripto varlıklar hakkında sektörün ve yatırımcının bilgilendirilmesi konusunda bize kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca bu düzenlemeyle beraber TÜBİTAK gibi Milli bir değerin bilgi birikiminin doğrudan ya da dolaylı olarak blok zinciri konusunda kripto varlık hizmet sağlayıcılarıyla ilgili sektöre geliyor olması bizim için çok güzel bir gelişme oldu.”

“İkincil düzenlemeler ve tokenizasyon…”

Garanti BBVA olarak sermaye piyasası ürünlerinin tokenizasyonuna önem verdiklerini ve bu konudaki ikincil düzenlemeleri beklediklerini söyleyen Abalı, bu regülasyonların ardından her şeyin daha net olacağını düşündüklerini belirtti:

“Sermaye piyasası ürünlerinin tokenizasyonu gibi konularda ikincil düzenlemeler çok önemli. Kritik düzenlemeleri hemen bekliyoruz çünkü kısa süre içinde uyum zorunluluğu var. İkincil düzenlemeler çıktıktan sonra her şey daha net olacak. SPK ve BDDK’nın düzenlemeleri olacağını öngörüyoruz.”

“Devletlerin kabul etmesi çok önemli…”

Bitcoin’in başlangıcının 2009 yılına uzandığını ancak bu teknolojinin temelinin 90’ların başına dayandığını belirten Abalı, devletlerin açık ve güvenilir blok zinciri teknolojisine geçişinin de önemine değindi:

“Bitcoin’in başarısı kripto varlıklarda çok büyük ilgi ve yatırımı beraberinde getirdi. Bununla
birlikte pek çok blok zinciri teknolojisi de geliştirildi. Her ne kadar Bitcoin 2009 yılında hayata
geçse de, temel aldığı fikirler 1990’ların başından beri gündemdeydi. Blok zinciri ağları halka açık
ve güvenilir olduğu sürece ihtiyaçlar çerçevesinden yeni uygulama alanları bulacak. Bunu devletlerin ve Avrupa Birliği gibi yapıların kabul etmeye başlaması çok önemli. Devletlerin kabulü arttıkça kriptoya daha temkinli yatırımcı grupları da dahil olmaya başlayacak. Türkiye nüfusu istatistiklere göre artık eskisi kadar genç değil. Emeklilik sistemi konusunda yatırımlar ön plana çıkmaya başladı, gençler mevcut gelirleri ve yatırım araçları ile ebeveynlerinin sahip olduğu varlık seviyesine ulaşamayacakları kaygısını yaşıyor. Dolayısıyla kripto varlıklar da bir tercih konusu olabilir. Kripto ile başlayan süreç tokenizasyon ile geleneksel finans ve ticareti de etkinlik ve verimlilik yönünde şekillendirebilir. Yapay zeka öğrenme modellerinde de benzer bir durum var. Ülke iş gücünün ve ihraç kalemlerinin dayanağı olan rollerin vasıflı, katma değerli işçilik üzerine olması bu tür durumlarda avantaj sağlarken, ortalama vasıfta olursa genel verimlilik artışı rekabette farklı sonuçlar doğurabilir.”