ERC-20 yani Ethereum üzerinde geliştirilmiş blok zinciri uygulamalarının sayısının artmasıyla birlikte verilerin izlenmesi zor bir hale gelmeye başladı. Güncel olarak yaşanan ve ivme kazanarak artan bu sorunun çözümü gizlilik ve denetim mekanizmalarında saklıdır. Çünkü, bir blok zinciri projesinin ve onun token’ı olan kripto paranın gelişebilmesi; ölçeklenebilmesine, merkeziyetsiz olmasına ve güvenlik seviyesine bağlıdır. Tam da bu amaçla geliştirilen Ocean Protocol ve token’ı OCEAN, blok zinciri verilerinin izlenmesinde önemli bir role sahiptir. Yazımızda Ocean Protocol nedir sorusuna yanıt ararken nasıl OCEAN token kazanabileceğinizi anlatacağız.
Projeye göre, toplumlar büyük ölçüde verilere bel bağlamış durumdadır ve veri güvenliği ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Ocean Protocol, bu soruna bir çözüm olarak “Yeni Veri Ekonomisi” isimli bir modelden söz ediyor. Bu model sayesinde, insanlar, veriler üzerindeki haklarına sahip olabilecekler.
Projenin ekibine baktığımızda; büyük veri, yapay zeka ve blok zinciri sektörlerinde tecrübeli bir kadrosu olduğunu görüyoruz. Kurucularından Bruce Pon ve Trent McConaghy aynı zamanda BigchainDB isimli blok zinciri veri tabanı servisi sağlayan bir firmanın yöneticiliğini yapmaktadır. Ocean Protocol’ün çekirdek takımının toplamda 15 kişiden oluşmasına karşın, danışmanlarının sayısı oldukça fazladır. Toplamda 35 kişiden oluşan danışmanların arasında CoinShares’in stratejiden sorumlu yöneticisi Meltem Demirors de yer almaktadır.
IDO (Initial Data Offering) bir diğer özellik olarak dikkat çekiyor. Tam karşılığı, verinin halka arz edilmesi şeklinde düşünülebilir. IDO sisteminde, ICO’ların ilerleme mekanizması veri sistemleri baz alınarak tasarlanmış. Verinin, platform üzerinde yayınlanmasıyla birlikte kendi ERC20 token’ını oluşturuyor. Ek olarak, fiyatı belirleme stratejisi verileri yayınlayan kişi ya da kuruluşa kalıyor. Veri yayınlayıcıları sabitlenmiş bir fiyat seçebilir ya da fiyatın kendini keşfetmesine izin verebilir.
OCEAN token sahipleri, projenin kurmuş olduğu merkeziyetsiz veri pazar yerinde OCEAN stake ederek likidite sağlayıcısı olabiliyorlar. Ayrıca, OCEAN token’ını kilitleyen kişilere kilitledikleri miktarla orantılı bir şekilde nitelikli veri erişimi sağlanıyor.
OCEAN kazanmak için bilinen dört yöntemden bahsedeceğim. Veri sağlayıcısı olarak ekosisteme katkı sağlayıp OCEAN kazanabilirsiniz. Burada sağlanan verilerin tam kontrolü, yayınlayan kişi ya da kurumun elindedir. Ek olarak, Ocean Protocol’ün kişisel verilerin kullanımını ve ilgili regülasyonların oluşturduğu hukuki çerçeveye uygun hareket ettiğini söyleyebiliriz. İkinci yöntem ise verilerin kalite kontrolü yapmaktır. Kısaca açıklamak gerekirse, topluluk bir denetim mekanizması olarak verilerin kalite ve kontrolünü yapmaktadır. Ocean Protocol üzerinde bir veri pazar yeri açarak OCEAN token kazanmak da bir diğer yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Son yöntem ise ağ sağlayıcısı olarak OCEAN kazanmak yani, blok zinciri üzerinde gerçekleşen transferleri kayıtlarını tutmak ve doğrulamaktır.
Ekosistemi canlı tutmak için blok zincirinden kazanılan ödüllerin %51’i topluluğa dağıtılmak üzere tasarlanmış. Bundan yola çıkarak fiyatlanmanın gelecekte bir belirsizlik içerisinde olabileceğini düşünmek gayet normal. Fakat, büyük veri sektöründeki gelişmeleri ve sektörün payını göz önünde bulundurduğumuzda durum eşitleniyor diyebiliriz.
Ocean Protocol’ün resmi Türkçe Telegram kanalından daha fazla bilgiye ulaşılabiliyor.
Donald Trump'ın başkan seçilmesi ve ardından Gary Gensler'ın istifasıyla kripto para piyasasında yeni bir döneme…
Kripto sektörü, Trump'ın Scott Bessent'ı Hazine Bakanı olarak aday göstermesini olumlu karşıladı. Bessent, kriptoya sıcak…
Ethereum, altcoin'lere olan borcunu ödemeye hazırlanıyor. Bitcoin’in 100 bin dolar bandına temasa hazır olduğu bir…
Son dönemin kripto dünyasında konuşulan 1. katman blok zinciri projelerinden SUI, ABD'li varlık yönetim devi…
Donald Trump'ın başkan seçilmesinin ardından kripto paralar konusunda bir yapı değişikliğine gitmesi beklenen ABD Menkul…
Özellikle Bitcoin ve Ether'de uzun vadeli beklemenin getirisinin ne kadar büyük olduğu bir kez daha…
Leave a Comment