Bitcoin blok zincirinde bir ilginç mesaj daha: Altını düşürün

Bitcoin blok zincirinde gizli anlam barındıran mesajlardan evlilik tekliflerine ve hayatla ilgili öğüt veren sözlere kadar birçok mesaj yerleştiriliyor. Bilindiği üzere bu mesajların ilki ve tabii ki en çok bilineni ise, Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun ilk bloğa yerleştirdiği “The Times 3 Ocak 2009 Şansölye Bankalar için İkinci Kurtarma Planının Eşiğinde” mesajı…

Dün ise TSİ 12.08’de 696 bin 969’uncu blokta altınla ilgili bir mesaj yerleştirildi. Bloğu çıkaran, New York merkezli Foundry USA madencilik şirketi… Verilen mesaj ise çok net “Altını düşürün”

Altın ve “Dijital altın” savaşı…

Tabii ki burada altının seçilmesi tesadüf değil. Bitcoin, altının şu an en büyük rakibi olarak gözükmesinin yanında, “dijital altın” olarak lanse ediliyor. 21 milyonluk kısıtlı arzı ve hangi tarihe kadar ne kadar çıkarılacak olmasının kesin olması, altın gibi arzın ne kadar kısıtlı olacağının tahmin edilemediği bir sistemde Bitcoin’in en büyük avantajı olarak görülüyor. Burada doların da yeri ayrı ancak yatırımcıların en küçük bir kriz döneminde altına kaçması ve Bitcoin’in son yılardaki yükselişi, değerli metaller ile Bitcoin tartışmasını daha da alevlendirmiş durumda… Dolayısıyla verilen “drop gold – altını düşürün” mesajı, dünyadaki büyük ekonomik krize rağmen yükselmeyen altına ve yükselen başka bir değer olan Bitcoin’e işaret ediyor.

Geçtiğimiz sene kripto para alanındaki en büyük yatırım şirketlerinden biri olan Grayscale, “drop gold” sloganıyla bir reklam kampanyası başlatmıştı. Reklamlar, ABD’de önde gelen televizyon kanallarında yayınlanırken aynı zamanda New York Times gibi gazetelere de basılmıştı.

Foundry USA şirketi çıkarılan blok için toplam 6.25 BTC ( yaklaşık 315 bin dolar) ödül kazandı. Haberin yazıldığı dakikalarda Bitcoin ise yaklaşık 50 bin 300 dolardan işlem görüyor.

Hatırlanacağı üzere Ocak ayında çıkarılan 666 bin 666’ıncı blokta da “Kötülüğü kötülükle değil, iyilikle yen” mesajı yazılmıştı. Hristiyanlık inancında 666 rakamının şeytanı temsil etmesi üzerine bu mesajın yazıldığı tahmin ediliyor. Bu cümle ayrıca İncil’de de geçiyor.