Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bitcoin ve benzeri uygulamaların ne olarak sınıflandırılacağı konusunda küresel düzeyde halen bir uzlaşıya varılamadığını, mevcut durumda kripto paralarla yatırımlar sonucunda dolandırıcılık mağduru olunduğuna dair kurumlara intikal eden herhangi bir ihbar ve şikayet bulunmadığını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, kaç farklı kripto para birimi olduğu, kripto paralarla yapılan yatırımların Türk Lirası hacmi, bu paralarla aracılığıyla gerçekleştirilen dolandırıcılığın önlenmesi ile ilgili yürütülen çalışmalar ile ilgili yazılı soru önergesini Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek yanıtladı.
Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Merkez Bankası tarafından hazırlanıp Mehmet Şimşek imzası ile gönderilen yanıtta, kripto paraların, oluşturulmalarında kullanılan kriptografik algoritmalara atıfla bu isimle anılmakta olduğu, genel anlamıyla dağıtık kütük (dtstributed ledger) veya öbekzinciri (blockchain) teknolojileri ile işleyen sistemler olduğu belirtildi. 2008 yılında ‘kişiden kişiye elektronik para transfer sistemi’ olarak ortaya çıkan ve bankacılık-ödeme sistemleri gibi aracılara ihtiyaç duyulmadan değer transferinin ‘güvenli ve hızlı’ bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlama amacı taşıdığı belirtilen Bitcoin’in, bu tarihten itibaren internet ortamında hızla yayıldığı ve artan bilinirliğine bağlı olarak yükselen değeri ile de benzer teknolojiye sahip farklı kripto paraların ortaya çıkmasına ve kullanım alanlarının artmasına neden olduğu belirtildi.
‘Küresel bir uzlaşma yok’
Cevapta şöyle denildi:
“Ancak, Bitcoin ve benzeri uygulamaların ne olarak sınıflandıracağı konusunda küresel düzeyde halen bir uzlaşıya varılmamıştır. ABD, Çin, ingiltere, Rusya, Almanya, Kanada gibi ülkelerde bu teknolojilere yönelik bazı düzenlemeler getirilmiş olup, bu düzenlemelerde bahse konu teknolojiler emtia, sanal emtia, özel para, parasal hizmet, sanal varlık ve hesap birimi-özel para gibi farklı başlıklar altında sınıflandırılmıştır. Diğer ülkelerdeki bu gelişmeler kurumlarımız tarafından yakından takip edilmekte olup, bahse konu teknolojilerin olası riskleri ve getirilen üzerinde de kurumlarımızca çalışmalar yapılmaktadır.
Öte yandan, bahse konu teknolojilere yönelik BDDK ve SPK tarafından bazı girişimler gerçekleştirilmiştir. BDDK 2013 yılında yapılan resmi açıklamada, özellikleri açısından bu teknolojilere en yakın varlık çeşidi olan ve ülkemizde 20.06.2013 tarih ve 6493 sayılı ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında söz konusu teknolojilerin elektronik para olmadıkları ve bu çerçevede 6493 sayılı Kanuna tabi olmadıkları duyurulmuştur.”
‘Kripto paraya yapılan yatırımlarla ilgili mağduriyet şikayeti yok’
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından soru önergesine verilen yanıtta, SPK tarafından ise bahse konu teknolojiler için ülkemizde bir tanımlama veya düzenleme bulunmamasından dolayı, bunlara dayalı spot ve türev işlemler yapılmamasına yönelik olarak 1 Aralık 2017 tarihinde Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’ne bir bildirim de yapıldığı hatırlatıldı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek başkanlığında gerçekleştirilen Finansal İstikrar Komitesi’nin 34’üncü toplantısında bahse konu teknolojiler değerlendirildiği belirtilen yanıtta şöyle devam edildi:
“Değerlendirmeler sonrasında kripto paralar ile ilgili işlem yapan kişilerin herhangi bir zarara uğramamaları için dikkatli olmaları gerektiği vurgulanarak, kripto paralar ile ilgili işlem yaptıklarında olumsuzluklarla karşılaşabileceklerinin farkında olmaları gerektiği belirtilmiştir. Aynı toplantıda bahse konu teknolojilere ilişkin düzenlemelerin geliştirilmesi için bir çalışma grubunun da oluşturulmasına karar verilmiştir. Bununla beraber, mevcut durumda kripto paralarla yatırımlar sonucunda dolandırıcılık mağduru olunduğuna yönelik olarak Kurumlarımıza intikal eden herhangi bir ihbar/şikayet bulunmamaktadır.”
Daha Fazlasını Okuyun
