Vergi uzmanı Sedat Büyük, kripto para kullanıcılarının en çok merak ettiği konuların başında gelen kripto paralardan elde edilen kazançların vergilendirilmesi konusunu detaylarıyla anlattı.
Büyük, kişisel Twitter hesabından paylaştığı tweet zincirinde, Türkiye’deki mevcut durumda bir düzenleme yapılana kadar kripto paralardan elde edilen alım satım kazançları vergiye tabi demenin mümkün olmadığını söyledi.
‘Madencilik ticari kazanç, dolayısıyla vergi kapsamında’
Büyük, madencilerin için durumun farklı olduğunu, madencilik faaliyetinin emek ve sermaye gerektiren bir iş olduğundan ticari kazanç kapsamına girdiğini ve vergiye tabi olduğunu ifade etti.
Büyük, sözlerinin devamında, “Madencilik ticari kazanç dediğimiz noktada, bu kişilerin defter tutması, beyanname vermesi vs. gerekiyor. Konun net olmayan kısmı ise KDV. KDV boyutu yapılacak tanıma ve düzenlemeye bağlı. Madencilik faaliyeti ticari faaliyettir ve gelir türü de ticari kazançtır, fakat ne zaman gelir doğar ve ne zaman beyan edilmelidir sorusunun cevabı elden çıkarılıp paraya dönüştüğü zaman veya harcama yapıldığı zamandır.” ifadelerini kullandı.
‘Aracı kurum ve kişiler %18’lik KDV’ye tabi’
Kripto paralarla ilgili aracı kurum ve kişilerin durumlarının çok net olduğunu söyleyen Büyük, kripto para alım satımına aracılık komisyonunun gelirinin ticari kazanç olduğunu, bu gelirin %18 KDV’ye tabi olduğunu belirtti.
‘Gerçek kişiler için yapılacak tanım önemli’
Kripto para kullanıcıları için mevcut durumu biraz daha açan Büyük, “Şirket statüsündeki kullanıcıların elde edecekleri her türlü gelir ticari kazançtır, dolayısıyla vergiye tabidir. Gerçek kişiler için ise yapılacak tanım önemli. Tanıma göre gelirin vergilendirilmesi tamamen değişiyor. KDV boyutu da tanıma göre netlik kazanacak. Tanım olarak para, menkul kıymet ve emtia tartışılıyor. Benim önerim yeni bir tanımlama yapılarak dijital kıymet denmesi. Kripto paralara hukuki anlamda para demenin sonucu, mevcut kanunlara göre gerçek kişiler açısından kazancın vergi dışı kalması anlamına geliyor. Bununla birlikte para tanımının özellikle Merkez Bankası için ciddi iş yükü yaratıcı etkisi var.
Menkul kıymet tanımı yapılabilmesi için de SPK’nın düzenleme yapması gerekiyor. Yaparsa alım satım kazancı vergiye tabi olur. Burada bir istisna yok. Bazı yazılarda var deniyor. Yanlış bilgi, istisna yok. Menkul kıymet tanımını zora sokan durum kaynağında vergilemenin mümkün olmaması. Ama tabii ki bir düzenleme ile bunu beyana dayalı vergileme sistemine dahil etmek mümkün.
Gelelim emtia tanımına. Burada işler biraz karışıyor. Şirket statüsündeki kullanıcılar için durum net. Zaten ticari kazanç dedik, vergiye tabi. Aynı sonuç gerçek kişiler için de mümkün. Önemli kriter ticari organizasyon olup olmaması.
Ticari organizasyon nedir? Basitçe tanımlarsak, belli bir sermaye ve mesai harcayarak bir faaliyetin devamlılık arz edecek şekilde gerçekleştirilmesi durumu denebilir. Örneğin, kripto para almak için bankadan kredi kullanıyorsanız bu ticari organizasyonun varlığına işaret eder.
Gerçek kişiler açısından;
a) Ticari organizasyon varsa, ticari kazanç ve vergiye tabi. Belli bir KDV oranı belirlenmezse oran %18 uygulanır.
b) Ticari organizasyon yoksa, arızi kazanç oluşur. 2018 için 27 bin TL’yi aşan gelir vergiye tabi olur. Teslimler KDV’den istisnadır.
Buraya kadar anlattıklarım kripto paraların mevcut kanun maddelerine dahil edilmesi senaryosuna göre oluşabilecek vergilemeyi içeriyordu. Şahsi fikrim bu tanımlara takılıp kalmak yerine bu yeni teknolojiye yeni bir tanım bulmaktır. Şahsi önerim dijital kıymet.
Dijital kıymet para yerine geçsin, ödeme aracı olsun. Değer artış kazancı vergiye tabi olsun. Vergi çok düşük olmasın, spekülasyona yol açar. Çok yüksek de olmasın, sermaye kaçar. %10-15 idealdir. Kaynağında vergi almak zor, beyana tabi olabilir. Ya da harcamalardan yola çıkılır.”
‘Akıllı sözleşmeler damga vergisine tabi olabilir’
Akıllı sözleşmelerde vergilendirmeye de değinen Büyük, akıllı sözleşmelerin kanunda yapılacak bir değişikle elektronik imza olarak kabul edilmesi halinde damga vergisine tabi olacağını söyledi. Bununla birlikte Büyük, gelecekte akıllı sözleşmelerle yürüyen bir ticari hayatta damga vergisinin artık gündemde olmaması gerektiğini ifade etti.
Geriye dönük vergilendirme olur mu?
Kripto para kullanıcılarının belki de en çok endişelendiği konu geriye dönük vergilendirme meselesi. Büyük, evrensel hukuk ilkeleri gereği geriye dönük kanun uygulanamayacağını ancak vergilendirme açısından Türkiye’de durumun biraz farklı olduğunu söyledi:
“Vergi düzenlemesi için 2 yöntem ortaya konabilir:
1) Bir duyuru ile (sirküler veya tebliğ olabilir) “Biz kripto paraları emtia olarak kabul ediyoruz” gibi bir açıklama yapmak.
2) Mevcut kanunlarda değişiklik yapan bir kanuni düzenleme yapmak. İkisinin sonuçları çok farklı.
Duyuru ile düzenleme yapmak hukuki açıdan sıkıntılı. Bu şekilde düzenleme yapılırsa şu anlama geliyor: ‘E bu zaten emtiaydı arkadaşlar, siz niye gelirlerinizi beyan etmediniz ki?’ Böyle dediklerinde, vergisini beyan etmeyen, defter tutmayan kişiler vergi kaçakçısı durumuna düşer. Anayasaya göre vergisel konularda yasa ile düzenleme yapılır. Devletten beklenen yasalarda vergilerin ne üzerinden alınacağının, nasıl hesaplanacağının, ne şekilde ödeneceğinin belirlenmiş olmasıdır. Böyle bir belirleme yapmayıp sonradan cezasıyla ödeyin demek hukukla bağdaşmaz.
Duyuru ile düzenleme yapılırsa, bu zaten emtiaydı sonucu ile son 5 yıl için cezaları ile birlikte vergiler alınabilir. Anayasa mahkemesinin buna benzer konularda verdiği kararlar genelde mükellef lehine. Bu tür bir düzenleme sonrası çok fazla dava işi çıkar avukatlara.
Bazı ülkeler bu yöntemi seçti. Fakat, geçmişe ilişkin vergi talep etmeyeceklerini açıkladılar. Esasında bu yaklaşım sergilenecekse vergi affı ile birlikte getirilebilirdi. Vergi affı geldi ama düzenlemeler gelemedi bir türlü. Yine de kripto para kazançları için vergi affından faydalanmak mümkün. Sonucunda boşu boşuna vergi ödemiş olmak da var ama yüksek gelir elde etmiş kişiler değerlendirebilir. Varlık barışından ise kapsamdaki varlıkların tanımına girmediklerinden kripto paralar için yararlanılamaz. Kripto paraları beyan etmek mümkün değil varlık barışında ancak nakde veya altın gibi başka bir varlığa geçip bunu beyan etmeniz mümkün. En azından bu yöntemle bir güvence sağlanabilir.
Kripto paralar varlık barışında kapsanmadı. Ancak 31.07.2018’e kadar kripto paraları döviz, altın gibi varlıklara çevirerek varlık barışından vergi ödemeden faydalanmak mümkün. Bu tarihten sonra 30.11.2018’e kadar yapılırsa bu işlem %2 vergi var.
Düzenleme kanun ile yapılırsa, kanunun geriye dönük yürümemesi gerekir. Fakat bizim ülkemizde bunun da istisnaları var geçmişte. İdeal olan kanunun yürürlük tarihinin yayınlandığı tarih olmasıdır, fakat o yılın başından itibaren de yürürlüğe girmesi söz konusu olabilir. Mümkün.
Konunun bir de uluslararası vergi boyutu var. Her ülkenin farklı tanım yapması çifte vergilendirmeye neden olabilir.Ülkelerin bu konuda bir konsensüs sağlaması şart. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının da revize edilmesi gerekir esasen. Çok saçma durumlar çıkabilir ortaya.”
ICO’ların vergilendirilmesi
Büyük, ICO’ların vergilendirilmesiyle ilgili ise şu açıklamayı yaptı:
“ICO’ların vergilendirilmesi tamamen toplanan fonların sonucunda ne yapılacağına bağlı. Toplanan fonlar bir nevi avanstır. Fon sağlayanlara karşılığında ne verilecekse, ona göre vergilendirme yapılır. Bunu her durum için ayrı değerlendirmek lazım.”