Ripple ve SEC arasındaki ön duruşma bugün görüldü.
Duruşma sırasında Ripple’ın CEO’su Brad Garlinghouse’u (fotoğrafta solda) temsil eden ünlü hukuk bürosu Cleary Gottlieb’den avukat Matthew Solomon, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC), 2019 ve öncesinde gerçekleşen çok sayıda görüşmede XRP’nin menkul kıymet olduğu konusunda borsalar dahil, piyasa aktörlerini uyarmadığını savundu.
Solomon, “SEC’nin borsalar dahil, üst düzey piyasa aktörleriyle 2019 ve öncesinde görüşmeler yaptığını ve bu aktörlere XRP’nin bir menkul kıymet ya da bir yatırım sözleşmesi olduğuna inandığını söylemediğini ortaya koyan bazı kanıtlara ulaştık. Ve bu dava ilerledikçe bu gerçekler gün yüzüne çıkacak ve XRP’nin bir menkul kıymet olarak tanımlanamayacağı açıklığa kavuşacak.” ifadelerini kullandı.
Davanın reddi istendi
Solomon ayrıca Garlinghouse’ın SEC tarafından açılan davanın reddedilmesi talebinde bulunduğunu aktardı.
Avukat, müvekkilinin Ripple’ın satışlarına yardım ve yataklık yaptığı iddialarını reddetti. Bu suçlama, SEC’nin değişikliğe gittiği şikayetinin merkezinde yer alıyordu ve Solomon, müvekkilinin XRP’nin potansiyel olarak bir yatırım sözleşmesi şeklinde sınıflandırılabileceğini bilmediğini öne sürdü.
Öte yandan Paul Weiss hukuk bürosundan Martin Flumenbaum tarafından temsil edilen Chris Larsen (fotoğrafta sağda) da aynı nedenle davanın reddini talep etti.
SEC’nin avukatlarıysa XRP’nin şirket tarafından bir yatırım sözleşmesi olarak sunulduğunu ve satıldığını iddia etti.
Duruşmayı izleyen bir avukat tarafından paylaşılan bilgilere göre ise duruşmada sözü ilk olarak SEC avukatı aldı.
Avukat, Ripple’ın 2013 ve 2015’te yaptığı tanıtım ve açıklamalara odaklanacaklarını gösterdi ve Brad Garlinghouse’un XRP’nin yükseleceğine olan inancını belirttiği açıklamalardan detaylıca bahsetti. Garlinghouse’un sözlerini XRP’nin Ripple şirketinin bir hissesi gibi anlaşılabileceğini ifade ettiler.
Ripple tarafı ise XRP’nin merkezi olmayan ve 8 yıldır tamamen işlevsel bir varlık olduğunu öne sürdüler. Avukat, sadece geçen ay XRP kullanılarak 66 milyar dolarlık işlem gerçekleştiğini ve bunların büyük çoğunluğunun Ripple ile alakalı olmadığını iddia etti.
Ripple tarafı, ikinci olarak ise FinCEN’in 2015 yılında XRP’nin bir para olduğunu kabul ettiğini söyledi. Bununla beraber gelişmiş ülkelerin çoğunluğunun XRP’yi bir menkul kıymet olarak görmediğini de sözlerine ekledi. Avukat, XRP’nin Bitcoin ve Ethereum gibi çalıştığını aktardı. Bu noktada SEC’nin bu iki varlığı menkul kıymet olarak görmediğini resmen açıkladığını vurguladı.
Ripple tarafının üzerinde durduğu bir başka önemli nokta da Ripple’ın XRP’yi fiyatın artacağı garantisini vermeden satması oldu. Ripple’ın satışlarının çoğunun ikincil piyasalardan yapıldığı belirtildi. XRP alıcılarının Ripple ile bir gizlilik anlaşması olmadığının altı çizildi.
Ripple tarafı ayrıca Kick Interactive ve Telegram davalarıyla kendilerinin arkasındaki farklara değindi.
Şimdi Ripple tarafı, davanın reddi taleplerini yazılı olarak mahkemeye gönderecek. Bu ret talebi incelenip bir sonraki duruşmada talebin reddi veya kabulü açıklanacak.
XRP’nin fiyatı, davadan sonra Bitcoin’deki toparlanmanın da etkisiyle yükselişe geçti. Kripto para, TSİ 21.50’de 0.60 doların üzerinde işlem görüyor.