Kripto varlık yasa tasarısı, Türkiye’de zaman zaman gündem oluyor. Bazı haberler ‘seçim sonrasına kaldı’ derken dün ise bu konunun Cumhurbaşkanlığı nezdinde ele alındığı ve kripto yasa taslağının genel hatları ile neleri kapsaması gerektiğinin masaya yatırıldığı bildirildi.
Söz konusu taslak elimize geçtiğinde oldukça telaşlanmıştık. Taslak tamamen kapalı devre bir sistem benimsenmiş ve yasaklayıcı bir yaklaşım öne sürülmüştü. Bu konuda oldukça güçlü bir kamuoyu oluşturuldu ve taslak daha sonra bir nebze olsun yumuşatılmaya çalışılmıştı.
Gündemde yer alan haberlere göre özellikle Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların faaliyette olması için SPK’dan izin alınması söz konusu olacak ve tahminimce Avrupa Birliği’nin gündeminde de olan MiCA taslağı gereği, özellikle ödeme sistemleri için de Merkez Bankası’ndan e-para lisansı alınması muhtemeldir. Böylece kripto ile ödemelerin daha yasal zeminde yapılması olanağı mevcut olacaktır.
Ancak daha önce de taslakta yer alan en çarpıcı olan kısım olan, Türkiye’de yerleşik olmayan global kripto varlık hizmet sağlayıcılarına engelleme getirilmesi gündeme gelecektir. Daha önce e-para kanunun çıktığı zaman da benzer bir durum ile karşılanmıştı. Yasa çıkmadan önce faaliyette olan şirketler lisans alma zorunluluğu kaldırılmış ve yeni yasaya uyumlaştırma için süre verilmişti. Bu tasarıda da kripto varlık hizmet sağlayıcıları için geçerli olacaktır. Ancak eğer yasa sonrası şirket faaliyetlerine başlamak isterse ikincil düzenlemeleri beklemek zorunda kalacaktır. Bu ikincil düzenlemelerin de 2 yıl öncesinde hazır olacağını düşünmüyorum. Keza e-para lisansında da ikincil düzenlemeler için yıllarca beklendi.
Peki global şirketlerin Türkiye’de faaliyette olması ne demek; özellikle belirtmek isterim ki sadece şirket kurmaları yetmiyor, aynı zamanda müşteri hesabı dediğimiz TL ile kripto para almaya yaran bir özel hesabın bankalar tarafından da açılması gerekiyor. Her başvurana bu hesap açılmıyor. Ciddi anlamda birçok bilgi ve belge isteniyor. Bazı bankalar 40’a yakın soru setinin doldurulmasını talep ediyor, şirketin maddi olarak güçlü durumda olmasına, şirketin organizasyon şemasının güçlü olmasına, web sitesinin Türkçe olmasına, tüm sözleşmelerinin hukuka uygun bir şekilde hazır olmasına bakıyor. Tabi bunlar dışında da birçok şartlar öne sürebiliyorlar. Bu hesapların açılması da yetmiyor. Bu hesaplarda mutlaka müşteriler tarafından kripto para alım-satımının da gerçekleşmiş olması önem arz ediyor. Geçmiş yasalarda faal olan şirketlerin kazanılmış hakkı olması nedeni ile faaliyette olanlara imtiyaz tanınmıştı. Bu yasada da bu şekilde olmasını bekliyoruz.
Son olarak, bazı global şirketlerin Türkiye’de ayrı bir tüzel kişilikleri var. Bu durumda sadece Türkiye’deki şirket, faaliyette gösterileceği için bu global şirketlerin Türkiye’deki şirketlerini satın almalarını tavsiye ediyorum.