Kripto para alanından veya dışarıdan birçok analist ve yorumcu, şimdiye kadar Bitcoin başta olmak üzere kripto paralar için parlak bir gelecek çizdiler. Bununla beraber bazıları, karamsar bir gelecek öngörüyorlar. Bugün Forbes‘ta yayınlanan haberde, bu teori üzerinde duruluyor.
Bu teoriye göre, Bitcoin, ETH, XRP ve LTC gibi kripto paraların fiyatları, uzun bir süre dalgalanmaya devam edecek. Borsacılar ve yatırımcılar, kısa sürede servet kazanacak ve kaybedecekler. Sonunda, bu kripto paralar ya kendi başlarına ölecek ya da “müesses nizam” tarafından öldürülecek -dünyada egemen para birimlerinin arkasında olan büyük hükümet ve büyük bankalar.
Teori, Bitcoin için örneklenecek olursa…
“Halkın parası” olarak nitelenen Bitcoin’in büyük bir vaadi var: sürekli para basan merkez bankalarının ve kredi oluşturan büyük bankaların kontrolünde olmayan ilk gerçek küresel para birimi olmak. En büyük kripto paranın bunu gerçeğe dönüştürmesi için genel halkın güvenini kazanması gerekiyor. Yani Bitcoin, bir değişim aracı, değer standardı ve değer deposu olarak benimsenmeli. Bitcoin’in üstesinden gelmesi gereken engeller göz önünde bulundurulduğunda bu kolay sayılmaz. Farkındalık, tanınırlık ve stabilite gibi. Bu durum, birtakım uzmanları, Bitcoin’in geleceği konusunda karamsar kılıyor.
Kendini “yeni nesil Blockchain” olarak tanımlayan Blockchain girişimi Concordium’un başkanı Lars Seier Christensen onlardan biri. Forbes’a konuşan Christensen, “Uzun vadeli değerli bir varlık için gereken karakteristik özelliklere sahip olmadığına ve sonunda gerçeklikle karşı karşıya kalacağına inandığımdan uzun vadede Bitcoin’in geleceğinden endişeliyim. Bununla beraber düşük likidite ve öngörülemez büyük işlemlerin etkisinden dolayı kısa vadede fiyat hareketleri, muhtemelen rastgele olacaktır.” diyor.
Bitcoin, önündeki tüm engelleri aşıp geniş çapta benimsenerek ulusal para birimlerinin yerini alabilecek pozisyona gelse ne olurdu? Teoriye göre, müesses nizam, bunun olmasına izin vermeyecek.
Senyoraj (hükümetlerin para basarak elde ettikleri kâr) kaybı dahil olmak üzere bunun için birkaç sebep var. Bunun üzerine, bankaların kârı parayı dolaştırmaya ve kredi yaratmaya yardımcı oluyor ve müesses nizam, bu kârları Bitcoin’den ve diğer kripto paralardan korumak için ne gerekiyorsa yapacak. Libra’yla ilgili son Kongre oturumları, müesses nizamın doları rakip kripto paralardan korumak konusundaki kararlılığını gösteriyor. Nadiren aynı fikirde olan Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, Libra’ya muhalefet ettiler ve Bitcoin için sert ifadeler kullandılar.
Christensen, “Kripto paralar, para arzını, vergilendirmeyi kontrol etmek isteyen hükümetler tarafından yasaklanacaklar ve her durumda uzun vadeli anlamlı bir içsel değere sahip değiller. Bu nedenle Bitcoin, yalnızca bir hobi olarak hayatta kalacaktır.” yorumunu yapıyor.
Öte yandan herkes bu karamsar değerlendirmeye katılmıyor. NEM Ventures’ın kurucu ortağı ve direktörü Dave Hodgson onlardan biri.
Hodgson, “Bazı insanların aksi çabalarına rağmen Bitcoin, asla ölmeyecek ve müesses nizam tarafından öldürülmeyecek. Bitcoin’de görülen son düşüş, analistlerimizin teknik analizlerine göre beklenen sınırlar dahilinde. Bununla birlikte, zaman çizgelesi, özellikle ABD hükümet temsilcilerinden gelen son beyanların ışığında hafif saptı.” değerlendirmesinde bulundu.
Forbes’a konuşan bir başka isim olan Blockchain Studio’nun kurucusu ve CEO’su Corentin Denoeud da Hodgson ile aynı görüşte. Denoeud, “Dünyadaki hükümetlerin bile artık kripto paradan bahsetmesi gerçeği, genel olarak Blockchain sektörü için bir ilerleme işareti. Hindistan gibi ülkeler, kripto paraların yasaklanması çağrısı yaparken Almanya Merkez Bankası temsilcileri, kripto paraların küresel finansal istikrar için bir tehdit olmadığını söylediler. Daha önce ICO’ları ve kripto paraların alım satımını yasaklayan Çin bile Bitcoin’i bir “güvenli liman varlığı” olarak nitelendirdi ve Facebook’un Libra’yı açıklamasının ardından şimdi kendi kripto parasını oluşturma girişimlerini hızlandırdığı bildiriliyor.” diyor.
Daha Fazlasını Okuyun
