Ülkemizde yaşanan Çiftlik Bank olayını artık hemen herkes biliyor.
Tahmin edebileceğiniz gibi, saadet zincirleri sonu gelmez bir yapı ve ne zaman yeni teknoloji, şirket, sosyal medya ya da benzeri bir para kazanma fırsatı oluşsa bu yapılar türemeye başlıyor. Ne yazık ki problemin asıl kaynağı, bunları kuranlar değil ilerleten veya yayanlar. Bu noktada, kullanıcıların öğrenmeleri gereken temel noktalar önem taşıyor. Bundan dolayı bu yazı ve devam yazılarında Blockchain üzerindeki modern saadet zincirlerini ve geleceklerini farklı başlıklar üzerinden masaya yatıracağız.
Bu yazıda, saadet zincirlerinin temellerini, nasıl kurulduklarını, Blockchain teknolojisi üzerinde nasıl bir yapıda yer aldıklarını ve insanları bu yapıda içlerine nasıl çektiklerini bulacaksınız.
Diğer devam yazıları ise bu projeleri tespit etmenin yolları ve varlık regülasyon kurumlarının bu yapılara etkisi üzerine olacak. Yani son yazı, biraz daha hukuki bir bakış açısı ile yazılmış olacak.
[toc]
Saadet zincirleri de bir iş modelidir ama…
Öncelikle Piramit Sistemi ya da daha çok halk arasında Saadet Zinciri olarak bilinen sistemi inceleyim. Her ne kadar dile getirilmese de aslında Saadet Zincirleri de bir iş modelidir. Bu iş modelinin yasal olup olmadığı tartışılan bir konu olup Çin, Fransa, Almanya, Japonya, Hollanda, Rusya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ve daha birçok ülkede bir tür ticari dolandırıcılık olarak kabul edildiğinden yasa dışıdır.
‘Ponzi’nin doğuşu
Ponzi sistem veya Ponzi oyunu olarak da bilinen ilk piramit sistem, 1920’lerde Charles Ponzi tarafından ortaya çıkarıldı. 1880’lerde İtalya’da doğan Ponzi, Amerika’ya taşındıktan bir süre sonra yani 1920’lerde Securities Exchange Company (Menkul Kıymetler Borsası) ismiyle kurduğu şirket ile müşterilere ilk kırk beş günde %50, doksan günde ise %100 kazanç vadetmişti.
Charles Ponzi bu sistemi, İspanya pezosunun resmi ve serbest piyasalardaki fiyat farkını kullanarak serbest piyasadan pezoyla ucuza uluslararası posta pulları aldığını ve sonrasında da bu pulları yüksek kur fiyatından satarak Amerikan dolarına çevirdiğin anlatmıştır. Böylece 100 dolar yatıran bir kişinin parası kırk beş gün sonra 50 dolar kâr getirmiş olacaktır. Ponzi’nin bu planının devam etmesi için sisteme sürekli yeni kişilerin dahil olması gereklidir, çünkü posta pullarından gelen kâr ile değil, insanların yatırdıkları paralar ile ödeme yapıyordu. Bu sistem, 1920 yılı sonlarında 10 bin kişinin üzerinde bir yatırımcıya ulaşmış (yaklaşık 7 ay gibi kısa bir sürede) ve çökmüştür.
Ponzi ile başlayan bu sistem, en üstekilerin para kazandığı ve sistemin devamlılığı için yeni kullanıcıya ihtiyaç duyulan bir modeldir. Sistemde satılan bir ürün veya hizmetin görünürde olmadığı gibi her yeni kullanıcı eski kullanıcıya para kazandırır. Eski kullanıcılar da bir öncekilere kazandırır. Kısaca her bir kişi altındakinden para kazanıp üstündekine para kazandırır. Piramit, bu görünürde olmayan ürün veya hizmetin satın alınması konusunda ikna edilen kişiler tarafından alınması ile beslenir.
Türkiye’den örnekler
Piramit Sistemi genel hatlarıyla ve tarihçesiyle bu şekilde ancak Türkiye’deki Titan saadet zincirine ve ülkemizin bu konudaki kanunen yavaşlığına biraz değinmek gerek. Titan saadet zinciri, Türkiye’nin karşılaştığı en büyük ve derinlemesine örgütlenmiş bir zincirdi. Öylesine derindi ki 2014’te Türkiye Titan öncülüğünde bununla ilgili bir madde yürürlüğe girmiştir.
1990’lı yıllarda varlık göstermiş ve piramit sistemi olarak da bilinen bir dolandırıcılık sistemi üzerine kurulmuş olan bu grup, katılım ücreti karşılığında üyelerine kısa vadede son derece yüksek kâr oranları sunuyordu. Zincire katılım ücreti 2400 Alman markıydı. Sonuçta bu bir piramit sistemiydi ve sistemde pazarlanan gerçek bir ürün yoktu bundan dolayı bu sistemin de bir gün patlak vermesi kaçınılmazdı. 1997’de ise Titan’a karşı başlatılan davalar sonucunda, Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesinde düzenlenen “Şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların birleştirilmesi hâlinde tatbik edilecek ceza, hapiste 25 yılı geçemez” hükmü gereğince, Titan sisteminin başındaki kişi yargılanmıştır.
Türkiye’de Piramit satış sistemleri ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 80 inci maddesinde düzenlenmiş ve yasaklanmıştır.
Burada kafanız karışabilir, az önce 77. madde şimdi ise 80. maddeden söz ettik. Bunun nedeni Titan zamanında daha 80. madde yoktu, yani Türkiye Piramit sistemlere karşı kanun hazırlamış bile değildi. Blockhain’deki Çiftlik Banklar’da da karşılaştığımız durum bunun benzeri. Emsal durumlar olmadan kanun çıkmıyor.
Ayrıca burada değinilmesi gereken diğer bir nokta ise Multi-Level Marketing Programs, yani çok katlı pazarlama programlamalarıdır. Piramit Sistemi aslen kısaca MLM adını verdiğimiz bu sistemden türemiştir ve genelde insanlar bundan dolayı bu iki sistemi karıştırıp MLM’nin de illegal olduğunu düşünmektedir. MLM’de şirketler kendi imkânları yerine bireylere imkân sağlarlar ve ürünlerini pazarlaması için bu insanlara fırsat verirler. Ürün, direkt olarak alıcıya ulaşır. Ülke, bölge distribütörleri, dağıtıcılar, toptancılar araya girmediğinden sadece ürün satışına vesile olan kişi kâr sahibi olur. Avon ise bazı ünlü MLM şirketlerinden birisidir. Kısacası bu sistem Piramit Sistemi’ne kıyasla illegal değildir ve kısa sürede ortadan kaybolma gibi bir durumu da yoktur.
Bu kısma kadar piramit sistemlerinin dünyada ve Türkiye’de nasıl ortaya çıktıklarını ve ortaya çıktıktan sonra katılım ve devamlılıkları için gerekçelerini öğrendik. Sonrasında ise kanunen getirilen yasaklarla bu sistemlerin nasıl önüne geçildiğine ancak aynı zamanda da nasıl tam olarak önüne geçilemediğine değindik.
Piramit sistemler, Blockchain’e nasıl devşirilir?
Ponzi ve Titan örneklerinde piramit sistemlerinin nasıl işleyebileceklerinin örneklerini gördük. Şimdi ise asıl konuya giriyoruz: Bu sistemler, güncel teknolojiye -günümüzde ise bu Blockchain oluyor- nasıl devşirilebilir, örneklerl nelerdir?
1920’lerde Ponzi, oluşturduğu piramit sistemini yaymak için mektuplar kullanıyordu, bir kişiye mektup atıp o kişinin de başka 10 kişiye mektup atarak sistemi yayması istiyordu. Ponzi zamanında bu mektup iken Blockchain çağında bu referans kodları. Aslında çağ değişse de gördüğünüz üzere temelde mantık aynı.
Şimdi, piramit sisteminin Blockchain uyarlamalı aşamalarına bakalım:
- Katılma
- Yayılma
- Tükenme
- Kaçış/Çöküş
Katılım aşaması
Blockchain olsun veya olmasın, her piramit iş modelinde para kazanma modeli yeni giren kullanıcı üzerine olduğundan her yeni kullanıcının sisteme bir şekilde yatırım yapması gerekir. Eskiden bunun kesin şartı para iken günümüz teknolojisi ile artık referans kodları ve Twitter paylaşımları gibi farklı bir model almış durumda.
Blockchain üzerindeki piramit sistemleri eskiye kıyasla çeşitlendi. Bu konuyu ikinci yazıda daha da detaylı olarak inceleyeceğiz ancak genel hatlarıyla 6 genel piramit sisteminin kullanılabildiği dolandırıcılık yöntemi vardır ve bunların hepsinde para yatırmak gerekmez. Bazılarında sadece bilgiyi yayma şartı aranır.
Buradaki amaç 1 kişinin 10 kişiyi zincire katılmasını sağladığı zaman (unutmayın bu yayma aşaması değil katılma şartı, o yüzden birbirine karıştırılmamalı) üstteki kişi, yani dolandırıcı, bu 10 kişiden birkaçının zincire yatırım yapmasını hedefler.
Yayılma aşaması
İşte zincirimizi zincir yapan aşamaya geldik. Bu aslında en kritik aşamadır. Yapılan reklam ve kullanıcıların başka kullanıcılara ulaşabilme potansiyeline göre zincirin ömrü o kadar uzun olur. Sonuçta unutmamak gerek ki her zincire katılan kişi bir vaat ile katıldı. Verdiğinin daha fazlasını alma. Daha fazlasını verecek kişiler ise bu yeni girenler olacak. Blockchain Çiftlik Banklarında yayılmak için kullanılan en önemli medya aracı Twitter’dır. Ardından da Telegram gelir. Bu iki sosyal medya aracı Blockchain projelerinin yatırım toplama, ilgi toplama kısacası insanlara kendilerini duyurma araçlarıdır. Dolandırıcılar için ise para çalma araçları. Genelde dolandırıcıların sosyal medya hesaplarında ani bot artışları görülür ancak bunu ne kadar profesyonel yaptıklarına da bağlı değişkenlik gösterir. Twitter Audit firmalarına yakalanmadan bot ‘basan’ dolandırıcılar genelde çoğunluktadır. Bunların nasıl tespit edileceği ise yine ikinci yazıda ayrıntılarıyla yer alacak.
Görüldüğü üzere, yayılma aşamasında Ponzi zamanından bugüne mektuplardan sosyal medya hesaplarına geçildi. Artık botlar basılıyor ve insanların algıları çok daha kolay bir şekilde manipüle edilebiliyor.
Tükenme aşaması
Bu aşamaya gelindiğinde sistem, yavaş yavaş sonuna ulaşıyordur. Genelde bu aşamayı önceden kestirmek çok zor değildir. Örneğin, Whitepaper adını verdiğimiz projenin tüm detaylarını anlatan belgeyi okuduğunuzda sistemin yaklaşık kaç kullanıcıda ne kadar sürede çökeceğini tahmin bile edebilirsiniz. Bu elbette bir piramit sistemi için. Bu şekilde birden fazla sistem var. Bazı sistemlerde ise paranızı GG.AA.YYYY tarihinde çekebileceğiniz söylenir. İşte o gün sitemin tükenme günüdür. Aslında projenin bir Blockchain Çiftlik Bank olduğunu tespit ettikten sonra tükenme ve kaçış aşamalarını tespit etmek o kadar zor değildir.
Kaçış/Çöküş aşaması
Çiftlik Bankımızı Çiftlik Bank yapan aşama tam burasıdır. Sistem, popülerliğini zamanla kaybettiğinden yeni kullanıcı girişi azalmaya başlar. İşte tam bu sırada sistemin içindeki kullanıcılar, sistem içinde küçük aksamalar görmeye başlarlar ancak bir süredir sorunsuz bir şekilde paralarını aldıklarından ve sistem çalıştığından bir sorun olmadığını düşünürler ve sistem içinde bulunmaya devam ederler. Devamında ise sistemi kuran kişi tüm sistemi kapatır ve para havuzundaki (insalara vermeyi vaat ettiği para) paraları alarak kaçar. Tabi blockchainde bu para Ponzi zamanına kıyasla akıllı kontratlarla tutulur ve aktarılır. Ne olursa olsun sonuç değişmez çünkü akıllı kontratların kodları incelenmeden, sistemdeki bu paraların nasıl tutulup aktarıldığı bilinmeden girilen her projede para kaybetmek kaçınılmaz sondur. Böylece bir piramit sistemi daha son bulur.
Buraya kadar Piramit sisteminin tarihçesini, bu sistemin Blockchain ekosistemine nasıl entegre edildiğini aşamalarıyla ve küçük örnekleriyle açıkladık.
Serinin ilk yazısındaki ana amaç, piramit sisteminin ne olduğunu, bu sistemin nasıl ortaya çıkığı ve bu ortaya çıkış sonucunda dünyada kanunen nasıl bir etki oluşturduğuna değinmekti. Ardından biraz Türkiye üzerindeki etkilerine değindikten sonra Blockchain’e nasıl entegre olduğunu ve bu ekosistemde nasıl karşımıza çıktığını öğrendik. İkinci yazıda, örnek Blockchain piramit sistemi üzerinden bunların tespitinin nasıl yapılabileceğine ve Blockchain piramit sistemlerinin türlerine değineceğiz. Şu unutulmamalı, teknoloji değişse de sonuç değişmez.