Cumhuriyet Halk Partisi Karabük Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Cevdet Akay, makamında Uzmancoin’e özel bir röportaj verdi. Akay, yeni kripto kanun teklifinde birçok düzenleme yapılması gereketiğini belirtti.
Kanun teklifinde önemli başlıklar olduğunu belirten Akay, asgari sermaye şartı ve sermaye yeterlilik rasyosunun bunların en önemlileri olduğunu söyledi. Bu kanunun Türkiye’nin gri listeden çıkması anlamına da gelmeyeceğini belirten Karabük milletvekili, vergi kanusuna da değindi ve bu oranın binlik seviyede olması gerektiğini ifade etti.
Akay’ın özel röportajındaki sözleri şu şekilde:
“Sıkıntılı ve açıklanması gereken bazı konular var”
Kripto para piyasalarıyla ilgili olan bu düzenleme hem halkımızın hem de piyasaların beklediği bir düzenlemeydi. Peki piyasa bunu neden bekliyor? Biliyorsunuz bir gri liste olayı vardı. Gri listeden çıkmayla ilgili 40 kriterden 39’unun tamamlandığı kalan tek kriterin ise kripto paralarla ilgili yasal düzenleme olduğu ifade ediliyordu. Buna birazdan gireceğiz, çünkü ben tam da öyle olduğunu düşünmüyorum. Bununla ilgili de Plan ve Bütçe Komisyonu’na Sermaye Piyasası Kanunu’ndaki bazı değişikliklerle ilgili kanun teklifi geldi. Kripto para piyasalarıyla ilgiliydi bu teklif… 126 sıra sayılı kanun olarak da önümüzdeki hafta TBMM’ye gelmesini bekliyoruz. Burada SPK başkanı dahil bütün yetkililer, Merkez Bankası yetkilileriyle, ilgililerle Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki maddelerle ilgili görüşmelerimizi yaptık. Biz de görüşlerimizi ifade ettik. Sıkıntılı ve açıklanması gereken bazı konular vardı. Bir kere kripto hizmet sağlayıcıları, platformları bu geniş bir alan… Sizin borsa dediğiniz, bizim hizmet sağlayıcısı dediğimiz… Bunlar anonim şirket şeklinde kuruluyor, bunların ortaklık yapısı, yönetim kurulu üyesi gibi hususlarının detaylandırılması önem arz ediyordu. Çünkü bunların hem mâli gücü hem de ticari ahlakı ve moralitesi önem arz ediyordu. Asgari sermaye şartı, sermaye yeterlilik rasyosu önem arz ediyor. Vergisel düzenlemeler gibi konular da var. İşlem vergisi alınması gibi konular var. Piyasadaki ciro büyüklüğü açısından hem SPK’ya hem de TÜBİTAK’a giden bir pay var, %1-%1 toplam %2 şeklinde… Bunlarla ilgili görüşlerimizi belirttik.
“Lisanslama için detaylı araştırma ve raporlama gerekiyor”
Özellikle SPK bünyesinde hukuki işlemlere aykırı davranışlar nedeniyle, bir takım zimmet yükleme durumlarında, kripto hizmet sağlayıcıları ortaklarının ve yöneticilerinin sorumlulukları ağır oluyor. Bu konularla ilgili lisanslama işlemi yapılmadan önce gerekli hususların araştırılmasıyla ilgili bir departmanda gerekli denetçilerin, uzmanların görevlendirilmesinin önem arz ettiğini ifade ettim. Hatta bankacılık sisteminde Mali Tahlil ve İstihbarat Departmanı vardır. SPK bünyesinde de bu tür departmanlar var. Bu departmanlarda bu kişilerle ilgili özel görevlendirmeler olması ve bunların araştırılmasının sağlıklı yapılmasının çok önemli olduğunu ifade ettik. Gerekirse mali gücü araştırılacak, ticari gücü araştırılacak, bir rapor haline getirilecek, yeterli görülürse de lisanslama işlemiyle ilgili işlemler hayata geçirilecek. Bu konuyu özellikle vurguladık. Burada bir de, zimmet olayında sorumluluk, mensup kavramı var. Bu mensup kavramı bize sektörden de çok geldi. Geniş bir tanım var. Burada SPK başkanına sorduk, ilgili yöneticilere sorduk. Mensubun bankalar kanununda da geçtiğini ifade ettiler. Ben şahsen orada şöyle bir ifadede bulundum, kripto hizmet sağlayıcıları, ortakları, yönetim kurulu üyeleri veya imza yetkili departman müdürleri veya vekaleten imza yetkisi olan kişilerin sorumlu tutulması gerektiğini, mensup kavramının detaylandırılması gerektiğini ifade ettik. İlgili hukuk müşsaviri de söz aldı, mensuptan kastettiğiklerinin, herhangi bir suç işlendiğinde ve bu durum adli makamlara intikal ettiğinde suçla ilgili illiyet bağı tespit edilen kişinin ösz konusu olduğunu ifade etti. Biz bunun detaylandırılmasını istedik. Çünkü bu sıkıntı yaratabilir. Çünkü para piyasalarında alt-sat işlemleri yapılırken kişiler para yatırdığı zaman, sektörde değerlendirilirken belirli alanlarda kullanılıyor. Hukuka aykırı işlemler olduğunda, burada yasal bir takım işlemlerin yapılması gerekebilir. Bu nedenle de sıradan bir hizmetlinin de sorumlu tutulmaması gerekir. Burada illiyet bağının önem arz ettiğini gördük. Bu konuyu özellikle vurguladık. Yine kipto hizmet sağlayıcılarına işlem yapmak üzere para yatıran kişilerin, bu paraların bankada değerlendirilmesi durumunda faiz gelirlerinin nasıl kullanılacağını sorduk. Mevcut uygulamada faiz gelirler kripto hizmet sağlayıcıları tarafından alınıyor. Şimdi karşılıklı burada hem hizmet sağlayıcının borcu nedeniyle ilgili al-sat işlemi veren kişinin hesapları haczedilemeyecek, bir taraftan da hizmet sağlayıcılarının da bu kişilerin, haydi mudi diyelim, mudilerin borçlarına karşılık haczedilebilme olayında ayrıştırma yapılması gerektiği söz konusu biliyorsunuz. Sonuç olarak ‘Buradaki faiz gelirleri ne olacak?’ dedik. Rehnedilemiyor ve haczedilemiyor. Bu faiz gelirini kim alacak? Soruyoruz. Net bir cevap ise alamadık. Bu faiz gelirlerinin rehni karşılığında kredi kullanılabilir. Bunun daha açık yazılması gerektiğini ifade ettik.
“Binde 5’lik bir oran sigorta sistemi için ayrılabilir”
Yine %2’lik bir paydan bahsetmiştim. Hem SPK hem de TÜBİTAK payları… Cirolar üzerinden baktığımızda bunların ciddi paylar olduğunu görüyoruz. Burada da bir sigorta sisteminin kurulması gerektiğini, bunun önem arz ettiğini, Türkiye sigorta sektöründe biriken paranın 683 milyar civarında olduğunu, gerekirse %2’lik oranın bir kısmından feragat ederek, binde 5’lik bir oranın sigorta sistemi için ayrılmasını ve bunun da bu kanunda yer alması gerektiğini ifade ettik. Bu konuyla ilgili önerileri ikincil düzenlemelerde dikkate alacaklarını ifade ettiler. Buna önem veriyoruz. Çünkü sisteme olan güvenilirliğin artması açısından buradaki değerlendirilen paranın bir kısmının sigortacılık sistemi içerisinde kişilere garanti edilmesi önemli. Güveni artırır, işlem hacmini artırır. Buraya da bir pay ayrılması gerektiğini ifade ettik. Not aldılar, biz de takipisi olacağız. Genel kurulda bu konuyu bir kez daha gündeme getireceğiz. Vegisel düzenlemelerle ilgili, buradaki işlemlerden vergi alınacak mı, nasıl alınacak? Dünyadaki uygulamalara baktık, bir gider vergisi sistemi var. Bizdeki bankacılık sistemiyle ilgili, BSMV’yle ilgili %5 alının bir vergi… Bu gider verigisi açısından işlem verigisi, bir de gelir vergisi açısından Gelir Vergisi Kanunu 75. maddesine göre bir stopaja tâbi tutulacak mı diye sorular sorduk. Bu konudaki çalışmaların Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapıldığını ve daha sonra netleşeceğini söylediler. Bizim görüşümüz şu, işlem hacmi yüksek olduğu için BSMV tarzı bir işlem vergisi alınabileceği ama bunların bindelik tutarlarda olması gerektiğini belirttik. Çünkü bunlar yüksek tutarlar. Yurt dışı yatırımcılar açısından da baktığımızda, burada gelir elde edip, kârın yurt dışına çıkması durumunda da, kayıt altına alınabilmesi açısından bir stopaj olabileceği ama bu stopajın sıfıra indirilebileceği ve beyanname sistemi içerisinde de kayda alınmasının önem arz ettiğini söyledik. Genel olarak bu tip konulara değindik.
“Paranın buradan yurt dışına kaçmaması lazım”
Burada önemli olan yatırımcıların yurt dışına kaçısını engellemek. Siz birden çok yüksek vergiler koyarsanız, %15-20-25 gibi stopaj olursa, bu algı da oturursa sıkıntılı durumlar ortaya çıkabilir. Buradaki para yurt dışına kaçabilir. Onun için bence işlem bazında bindelikli bir oran, binde 6 olabilir bu, bşnde 5 ya da 4 de olabilir, bu benim şahsi görüşüm, böyle başlanması daha iyi olur. Komisyonda da ifade ettim. En azından bir gelir vergisi stopajı da düzenlemede olacaksa, belli bir süre, belli bir yıl için, piyasanın oturması açısından, önümüzü görebilme açısından da bu oranın sıfır olarak uygulanması fakat bir beyanname sistemiyle de mali disiplin içerisinde kayda alınması önem arz ediyor. Yani piyasa haklı bu konuda, bu paranın buradan yurt dışına kaçmaması lazım. Tam tersi yurt dışından ülkemize gelmesi lazım.
“Gri listeden çıkmak garanti değil”
Çünkü bizim sabit sermaye yatırımına ihtiyacımız var. Çünkü sıcak para gelir, gider ama önemli olan kripto para piyasası ve gri listeden çıkma açısından da yol katetilmesi… Ak Parti iktidarı döneminde ülkemize giren ve kaynağı belli olmayan 76.7 milyar dolarlık bir para var. Halbuki 1983-2002 yılları arasında bu rakam 1.7 milyar dolar. Bizim en önemli sorunlarımızdan biri bu… Diyelim ki bu kanun teklifi genel kurulda onaylandı ve geçti. Sanmayın ki, gri listeden çıkacağız. Önemli olan, burada kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanıyla ilgili hesap hareketlerinin ve suç örgütüyle bağlantılı kişilerin sıkı takip edilmesidir. Otorite tarafından gerekli kararların uygulanması ve yasal işlemlerin yapılmasıdır. Bir de denetleme geçireceğiz. Umarım teklif geçtikten sonra da ülkemiz başarıyla bir sınav vermiş olur ve gri listeden çıkarız.
Bu teklif kanunlaştıktan sonra, 6 ay içerisinde ikincil düzenlemelerle SPK tarafından hayata geçirilmesi gerekiyor. Birincisi asgari sermaye tutarı ne kadar olacak? Bunun tespit edilmesi lazım. Sermaye yeterlilik rasyosu ne kadar olacak? Bankacılık sisteminde biliyorsunuz %8’dir kriter, ülkemizdeki ortalama da %18.5 civarındadır. Bu da tartışılır, çünkü takipte olması gereken bazı krediler yüzdürüldüğü için, bu oranın da ben olması gerkeenden daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Bankacılık sisteminin de bir özkaynak yapısına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Buradaki asgari sermaye tutarı, sermaye yeterlilik rasyosu gibi kavramların ve mali güç, ticari ahlak gibi raporlamaların çok önemli olduğunu düşünüyorum.
“Kayıplar yaşandığı zaman çok yıkıcı bir durum oluşuyor”
Yani bu piyasaya herkes girmemeli. Gücü olan girmeli. Ticari ahlakı düzgün olan girmeli… Bununla ilgili kriterleri mutlaka SPK oturtacaktır. Burada işlem yapan kişiler, sermaye açısından çok güçlü kişiler değil, inanın… Kendi küçük birikimleriyle belli paralarını değerlendirmek isteyen kişiler… Mutlaka güçlü sermayesi olan kişiler ve gruplar da işlemleri yapıyor ama bu küçük kişiler açısından kayıplar yaşandığı zaman çok yıkıcı bir durum oluşuyor. Onun için sigortacılık sistemi önemli… Kaldıraçlı işlemlerde risk çok yüksek ve büyük… Bunun da kontrol altına alınması gerekir ve sigorta siseminin devreye girmesiyle yıkıcı hikayeler önlenebilir. En azından küçük yatırımcılar korunmuş olur diye düşünüyorum.
“Soru işaretlerinin de ortadan kalkması gerekir”
Son olarak şunu belirtmek isterim ki, kripto para düzenlemesi çok önemli… Genel kurula gelecek ama piyasadaki ve sektördeki görüşlerin alınması çok önemli… Sektörün dinamik ve kalıcı olması, ayrıca her iki tarafın da zarar görmemesi önemli… Bu nedenle ikincil düzenlemelere de önem veriyoruz. Bu şekliyle evet çıkabilir ama yeterli değil. 6 ay içerisinde ikinci düzenlemelerin hayata geçmesi, bu soru işaretlerinin de ortadan kalkması gerekir. Bu vesileyle de sizleri burada ağırlamaktan çok da memnun oldum. Konuları da gündeme taşıdık. Bunları detaylı da konuşmak lazım çünkü madde bazında da çok önemli detaylar söz konusu… Ben Plan ve Büçe Komisyonu’nda şunu gördüm. Buradaki kanun çıktıktan sonra, çok daha önemli çalışmaların da yapılması gerekiyor. Bizim muhalefet olarak da şerhimiz var. Şerh de yazdık. Dün akşam teslim de ettik. Normal koşullarda önümüzdeki hafta kanun genel kurula gelecektir. İkincil düzenlemelerde bu hataların düzeltilmesini bekliyoruz.