Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF), Mart ayında yayımladığı ancak NFT’ler ve merkeziyetsiz finans için de yeniden güncelleyeceğini açıkladığı anti-para aklama raporu yayımlandı.
Türkiye’nin de dahil olduğu 37 ülkeden oluşan FATF’in resmi 2021 raporunda 6 temel alana odaklandığı belirtildi:
*Sanal varlıkların VASP’ların tanımlanmasında netlik olması
*Sabit coin’ler konusunda FATF raporundaki standartların uygulanması
*Kişiden kişiye yapılan işlemlerdeki (P2P) terörizmin finansmanı ve para aklama risklerinin yok edilmesi için fazladan bir rehberlik sunulması
*VASP’ların lisans alması ve kayıtları için güncellenmeiş bir rehber sunulması
*Seyahat Kuralı’nın kamu ve özel sektör alanlarında uygulanabilmesi için ek rehber sunulması
*VASP kontrolörleri arasında bilgi paylaşımı yapılabilmesi
“DeFi sektöründe etki sahibi olanlar da regüle edilmeli”
Raporda DeFi yani merkeziyetsiz finans endüstrisine de değinildi ve bu alanın çok hızlı hareket ettiği belirtildi. DeFi sektörü üzerinde kontrolü ya da yeterli etkinliği bulunan kuruluşların kesinlikle AML, yani anti-kara para aklama kurallarına uymak zorunda olduğu yazılırken, yönetişim token ihraççılarının da, DEX’ler ve kullanıcılar üzerindeki etkileri düşünüldüğünde, bu regülasyonlar paketine dahil edilmeleri gerektiği belirtildi. Yani merkeziyetsiz de olsa, merkezi bir gücü bulunan kişi, ihraççı ya da kurumların merkeziyetsizliği raporda açıkça sorgulanmış oldu.
Tanımlamalar konusunda da önemli açıklamaların yer aldığı raporda, değişim, saklama ya da transfer hizmeti veren herhangi bir mrkezi kurumun VASP, yani sanal varlık hizmet sağlayıcısı tanımına dahil olduğu yazılırken, merkeziyetsiz finans uygulamaları ise bu çerçevede görülmedi.
“NFT’ler, sanal varlık değil ama…”
FATF raporunda beklendiği üzere NFT’lere de değnildi. NFT’lerin sanal varlık kriterlerini tam anlamıyla karşılamadığı ancak regüle edilmesi gerekirse, sanal varlıkmış gibi bazı kurallara tâbi olabileceği yazıldı.
Daha Fazlasını Okuyun
