Menkul kıymet token’ları: Geleceğin dalgası

ICO piyasası, regülatörlerin sert önlemleriyle birlikte felce uğramış durumda. Blockchain şirketlerinin daha fazla token ihracı için sil baştan başlamaları gerekiyordu. Bu noktada menkul kıymet token'ları ortaya çıktı.

Bizi Google Haberler'de Takip Edin

ICO’lar kendi başarılarının kurbanları oldular. Kripto paralar dünyayı fırtınayla ele geçirirken yenilikçi girişimler de ICO’lar aracılığıyla yüz milyonlarca dolar topladı. Bunun yanında model, dolandırıcıların da dikkatini çekti ve kötüye kullanıldı. Piyasa, insanların modele olan güvenini zedeleyen ve kaliteli projeleri boğan saçma sapan ve düpedüz sahte Blockchain çözümleriyle hızla doldu.

Zekice tasarlanmış utility token’lar geliştirmek yerine baştan savma ICO’ların çoğu temelde ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu (SEC) ve dünyadaki diğer düzenleyici otoritelerin dikkatini hemen çekecek kayıtsız menkul kıymetler sunuyorlardı. Düzenleyicilerin sıkı incelemeleri en saygın ICO’ları bile etkiledi. Devlet kurumları utility token’ların doğasını anlayamadıklarından sıcak suya inmekten korktular.

Blockchain şirketlerinin daha fazla token ihracı yapabilmeleri için sil baştan başlamaları gerekiyordu.

Bu noktada ortaya çıkan çözüm Security Token Offerings’ti (STO). STO’lar, menkul kıymet yasalarına tamamen uyumlu kriptografik token’lardır ve token sahiplerine ihraççı kuruluşta bir pay sağlar. Security token, yani menkul kıymet token’ı sahipleri kâr paylaşımı, oy hakkı ve token’larıyla borsada işlem yapma gibi haklara sahiptir.

Menkul kıymet token’larını destekleyen altyapı hala inşa ediliyorken STO’lar hem yeni bir yatırımcı havuzuna girmek isteyen girişimler hem de yeni ve yüksek verimli bir menkul kıymet ekosistemi içinde işlem yapmak isteyen yatırımcılara gelecek vadeden bir çözüm sunuyor. Bu, STO’ların ICO’larda yapılan aynı hatalara kurban gitmediği sürece geçerli.

Aceleci davranmak

ICO’lar iki arada bir derede kaldılar. Model henüz çok yeni olduğundan dolayı herhangi bir emsal ya da yol gösterici bir mevzuat yoktu. Maalesef şirketler bunu genellikle köşeyi dönmek için bir fırsat olarak değerlendirdiler. Genellikle token’ları regüle edilmemiş bir ortamda satış noktası olarak kullanıyorlardı ve bu açıkçası sürdürülebilir bir yaklaşım değildi. Regülatörler sert önlemler almaya başladığında sektör anlaşılır bir şekilde yavaşlamaya başladı.

Durgun piyasa aslında STO’lar için bir lütuf olabilir. Web, STO’ların piyasaya sürülmesini dört gözle bekliyor, fakat bunun yanı sıra ICO’ları çevreleyen tehlikeli retorikler de baş gösteriyor. STO’lar, aynı anda ‘uyumlu’ ve ‘regüle edilmemiş fırsat’ olarak nitelendiriliyor.

Öte yandan ICO piyasası hala potansiyel düzenleyici baskılardan duyulan korkudan ötürü felç durumda olduğundan dolayı STO’lar piyasaya sürülmeden önce frenlere basılmalı, yasalara yüzde 100 uyumlu olmalı ve Blockchain teknolojisinden yararlanmak için kusursuz bir şekilde tasarlanmalılar.

Yasalara uygunluk

STO hakkında konuşulanların çoğu, bu yeni paradigmanın sınırsız (ülke sınırları kastediliyor) bir yatırım aracı olduğunu ve bu sayede startup’ların dünyanın her yerinden sermayeye ulaşma imkanına kavuşacaklarıyla ilgili iddiaları içeriyor. Ancak, bu çok iyi bir durum olsa bile kripto paralarla ilgili kesin yasal bir mevzuat yürürlüğe girinceye kadar, menkul kıymet token’larının yasalarla mükemmel bir şekilde uyumlu ve sınırsız olabileceğine dair hiçbir kanıt yoktur.

Hemen hemen her ulusun kendine ait menkul kıymet yasaları vardır. Bu yüzden, mevcut tüm menkul kıymet yasalarına uygun tek bir token geliştirmek neredeyse imkansızdır. Ayrıca, şimdiye kadar kurulmuş en büyük çok uluslu hukuk ekibini kurmanız gerekir. Umarım, gelecekte kripto para yasaları bu sorunu çözer ancak o zamana kadar, sınırsız menkul kıymetler bir fikir olmaktan öteye gidemez.

Menkul kıymetler basıldıkları ülkenin yasalarına uygun olacak ancak küresel yatırım potansiyeli üzerindeki kilitleri kaldırmak için dikkatlice uyarlanmış yasalar gerektirecek. Şu anda, STO ekipleri token’larının sürdürülebilir ve uyumlu yatırım araçları olması için aşırı çaba sarf ediyor. Bu da her zamankinden daha verimli ve akıcı bir varlık ticareti ağına yol açıyor.

Dijital çağ için menkul kıymetler

STO’ların dijital bir hisse senedi olarak düşünülmesi ilk seferde heyecan verici gelmeyebilir ancak menkul kıymet token’larının varlık ticaretine sunabileceği verimlilik ve avantajın boyutu devrim niteliğindedir.

Geleneksel hisse senetleri sıkıcıdır

Dijital ticaret platformları işlemlerini nispeten kolay hale getirirken, STO’lar da masaya daha hızlı ve daha verimli işlemler getirebilir. Akıllı sözleşmeler, minimal aracılar (KYC ve AML yasalarına uyulmalıdır) ve değişmez kayıtlar paradan, ticaretle geçirilen zamandan ve dertlerden tasarruf sağlayabilir.

Ayrıca, geleneksel hisse senetleri çoğu mal sahibinin günlük hayatından ayrılmaktadır. Menkul kıymet token’ları; hava yolu milleri, ödül puanları ve destekleri karşılığında destekçilere sunulan diğer birçok avantaj gibi günlük hayata dahil olma potansiyeline sahiptir. Mesela, McDonald’s hissesi size Big Mac menü alırken indirim sağlamasa da bir şirketin menkul kıymet token’ına sahip olmak, size şirketin ürünlerinde indirim hakkı sağlayabilir.

Adım adım

Çok farklı şekillerde işlem yapıyoruz ve STO’lar token sahiplerini yeni yollarla ödüllendirmek için çeşitli opsiyonlar sunuyor. Menkul kıymet token’ları öncekilerden çok daha dinamiktir. Bu yüzden, ICO’larda olduğu gibi potansiyellerini israf etmeleri oldukça talihsiz olacaktır. STO faaliyetlerine girişmeyi düşünen şirketlerin, yasal çerçevede gezinmeleri ve menkul kıymet token’larının olası tüm avantajlarından yararlanmaları için buna zaman ayırmaları ve ICOBox gibi uzmanlardan destek almaları gerekiyor.

Yayınlandı:
Son Güncelleme:
En güncel gelişmelerden ilk siz haberdar olmak istiyorsanız Uzmancoin Telegram kanalına katılın!
Daha Fazlasını Okuyun

Sohbete Katıl