Ön satışı geçtiğimiz yıllarda gerçekleşen Mina Protocol, kripto para borsalarında listelenmeye başlandı. Proje, ICO aşamasında bir hayli popülerlik kazandı ve yatırımcıların ilgisini çekti. Mina Protocol, kendisini “minimal” blok zinciri olarak tanımlıyor ve bilinen en hafif blok zinciri olma ünvanına sahiptir. Peki, bu ünvanı nasıl kazandı? Kripto ekosistemi tarafından merakla beklenen Mina Protocol ve MINA tokenını sizler için araştırdık.
MINA Coin nedir?
MINA Coin, Mina Protocol’ü destekleyen bir kripto paradır; bu protokol, hafif, gizliliği koruyan ve kolayca doğrulanabilir bir birinci katman blockchain teknolojisini temsil eder. Bu yaklaşım, blockchain’in daha az kaynak tüketimiyle etkili bir şekilde çalışmasını sağlar ve kullanıcıların gizliliğini ön planda tutar.
Mina kuruluş süreci
Mina Protocol, Haziran 2017’de, blok zinciri teknolojisindeki üç önermeli durumu iyileştirmek amacıyla O(1) Labs tarafından geliştirildi. Peki üç önermeli durum nedir? Blok zinciri projelerinin olmazsa olmazları; tam merkeziyetsizlik, ölçeklenebilirlik ve güvenlik özelliklerinin oluşturduğu bir şemadır. Buna paralel olarak, Mina Protocol, bir Layer-1 çözümü olarak geliştirildi. Hakkında bölümünün yer aldığı internet sayfasında da üç önermeli durumdan bahsetmişler.
- Kısaltması: MINA
- Token standardı: Kendi blok zinciri
- Token tipi: “Utility”, belirli bir amaca uygun token
- Toplam arz: 1,087,684,733 MINA
- Dolaşımda: 990,049,663 MINA (24 Ekim 2023 itibariyle)
Üç sene süren yoğun “testnet” denemeleri ve geliştirmelerin ardından 2020 yılında Mina Protocol ismini alıyor. Ekim 2020 öncesine kadar Coda Protocol ismiyle ilerlediğini belirtmekte fayda var. Projenin yönetim kadrosunda bulunan ve O(1) Labs’ın CEO görevinde bulunan isim Evan Shapiro. Kendisi genç bir bilgisayar programcısı ve daha öncesinde Mozilla firmasında çalışmış. Aynı zamanda, Mina ekibinde Türk bir isim yer alıyor. Emre Tekişalp, Türkiye’de lisans eğitimini tamamladıktan sonra Intel firmasında çalışmaya başlıyor. Ardından firma ile birlikte ABD’nin San Francisco şehrine yerleşiyor. 2015 yılında blok zinciri ve kripto paralar ile tanışan Tekişalp, kariyerini finansal teknoloji alanında ilerletmek istiyor. Ripple’daki çalışmalarının ardından Mina Protocol’ün ekibine katılıyor.
Temel özellikler
Mina Protocol’ün bilinen en hafif blok zinciri olduğundan yazımızın başında bahsettik. Projenin internet sitesinde, “ilk sıkıştırılmış blok zinciri” tanımlamasının yapıldığını biliyoruz. O halde, bu tanımlamaların tam olarak ne anlama geldiğini açıklayalım.
Teknik izahatnamesinde yer alan tanıma göre, Mina Protocol özlü bir blok zinciridir. Mina’nın ağının toplam boyutu 22 KB (kilobyte) kadardır. Kısaca açıklamak gerekirse, birkaç tweet’in kapladığı alan kadar bütün blok zinciri ağı yer kaplamaktadır. Bitcoin’in kapladığı alan güncel olarak 350 GB (gigabyte) ulaşmış durumdadır.
Bu denli az yer kaplayabilmesinin temel nedeni, zk-SNARKs isimli kriptografik kanıt yöntemiyle çalışmasıdır. Ne zaman Mina ağı üzerinde yeni bir blok üretilse SNARK kanıtı yeni üretilen blokların onaylanmasını sağlar. Fakat, temelinde proof-of-stake yani işlem kanıtı algoritması kullanmaktadır. SNARK özelliği ile PoS algoritmasının diyaloğu, Mina’yı son derece sürdürülebilir ve çevre dostu bir blok zinciri kılmaktadır.
Mina projesinin, PoS algoritmalarında da bir yenilik yaptığını söylemek mümkün. Teknik izahatnamesindeki açıklamaya göre, “Ouroboros Samasika” isimli güvenliği arttırılmış bir PoS konsensüs protokolü geliştirilmiş. Ek olarak, “genesis” yani ilk Mina bloklarının oluşumundan beri Ouroboros Samasika’nın aktif olduğunu söyleyebiliriz.
Mina token dağıtım ve arz modeli
Kripto para projelerinin en önemli hedeflerinden birisi de enflasyona karşı bariyer olma hedefidir. Mina Protocol, bu hedefe uygun bir şekilde ekonomik izahatnamesinde yer vermiş. Ayrıca, Mina bir ödeme yöntemi alternatifi olarak piyasaya sürülmesine rağmen, deflasyonist bir yapıya sahiptir. Önümüzdeki on yıl boyunca Mina arzının ne kadar arttırılabileceğini biliyoruz. Açıklayıcı olması açısından, 2031’de dolaşımdaki Mina sayısı iki buçuk milyondan fazla olamaz.
Buna paralel olarak, Mina bloklarından kazanılacak ödüllerin nasıl dağıtılacağından bahsetmek isterim. Mina ödüllerinin büyük bir kısmı topluluğa ve token’larını stake eden kullanıcılara dağıtılacak. Önemli bir kısmı ise projeye daha öncesinde yatırım yapan destekçilere ve geliştiricilere verilmesi planlanmış. Mina Protocol, ilk olarak, O(1) Labs araştırma şirketinde bir kuluçka projesi olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla, Mina ağının işlevselliğinin artması için hem O(1) Labs hem de Mina Foundation’a ödüllerin bir kısmı verilecek.
MINA Coin projesinin geleceği
Mina, CoinList platformunda gerçekleştirdiği ön satışta 19 milyon dolara yakın fon topladı. Süreç yaklaşık dört saat içerisinde tamamlandı ve katılımcıların ilgisi bir hayli yüksekti. 6 TB’ı (terabyte) aşan Ethereum ve yarım TB’a yaklaşan Bitcoin göz önünde bulundurulduğunda, Mina Protocol hafifliğiyle ön plana çıkıyor.
Fakat, bu hafifliğin bir bedeli var. Ağın yoğunluğu arttığı zaman işlem süreleri uzayabilir. Tabii, Mina ekibinin oluşabilecek muhtemel sorunlara karşı şimdiden önlemini aldığını söyleyebiliriz.
Ön satışta yaşanan ilgiden dolayı fiyatlanma konusunda beklentiler vardı. Güven oranı düşük bazı borsalar Mina satın alma hakkını bir hayli yüksek fiyattan satışa koydu. Dolayısıyla, satın alma hakkının yüz dolara yakın seyrettiğini gördük. Fakat, OKEX ve Coinlist Pro listelenmelerinin ardından, Mina, yaklaşık üç dolardan işlem görmeye başladı.
Son olarak, yatırımcıları arasında Coinbase ve kurucularının da yer aldığı yatırım şirketleri mevcut. Paradigm ve Polychain Capital bu yatırım şirketlerinden bazıları olarak karşımıza çıkıyor. Kripto ekosisteminde tanınan yatırım şirketlerinden fon alması Mina’nın iyi bir gelecek potansiyeli taşıdığının işareti olarak yorumlanabilir.