2016 yılından bu yana kendisinin Satoshi Nakamoto olduğunu iddia eden Craig Wright’a bu konuda açılan dava İngiltere’de devam ederken, son olarak ise Bitcoin ağının ilk geliştiricilerinden olan Adam Back ve Martti Malmi, son duruşmaya katılım gösterdiler.
Wright’ın Satoshi olmadığını dile getiren ikiliden Malmi ise, Satoshi ile olan eski yazışmalarını ortaya çıkardı. Malmi, bu yazışmalardan gördüğü kadarıyla Wright’ın Nakamoto olmadığını da dile getirdi.
Finli geliştiricinin ortaya çıkardığı e-postalar ise Satoshi Nakamoto’yla ilgili bilinenlerin üzerine, hazine değerinde yeni bilgiler ekliyor. Satoshi bu mail’lerde İş Kanıtı sisteminden ağın güvenliğine ve 21 milyonluk arza kadar, bugün bile tartışılan birçok konuya açıklık getiriyor.
“PoW bulabildiğim tek çözüm yolu…”
Satoshi’nin özellikle forumlarda Bitcoin madenciliğinin önemini anlatmaya çalıştığı görülüyor. Madenciliğin çok fazla enerji harcamayacağını belirten Satoshi bir e-mail’inde şu ifadeleri kullanıyor:
“Maalesef ki, kişiden kişiye dijital para göndermenin ve bunu 3. taraflara güvenmeksizin yapmanın tek yolunun PoW olduğunu düşünüyorum. Bulduğum tek çözüm yolu bu. PoW, ağın doğru şekilde çalışması için en temel gerekliliklerden biri ve tabii ki çift harcamanın önlenmesi için…”
“Enerji harcıyorsa da bankalardan azdır!”
Bitcoin’in bugün bile hala tartışılan madencilik sistemi ve onun enerji harcaması hakkında da konuşan Nakamoto, bankacılık sistemine göndermede bulunuyor:
“PoW sistemi önemli miktarda enerji harcıyor olsa bile, yine de bugünkü bankacılık endüstrisinin harcadığı işgücü ve kaynaklara bakıldığında, çok daha az zarar verici olacaktır”
“Bitcoin zaman damgası için de çok önemli…”
Blok zinciri teknolojisinin, zaman belirtme konusunda da önemli bir yere sahip olduğunu belirten Satoshi, bir e-mail’inde şunları söylemiş:
“Bu arada, bunu konuştuk mu hatırlamıyorum ama geçtiğimiz gün bazıları güvenli zaman damgalamanın nasıl olması gerektiğini tartışıyorlardı. Bir dosyanın, belli bir zamanda var olduğunu kanıtlayabilmenin önemi çok fazla… Bence Bitcoin’deki blok yığınları bunun için mükemmel olur. Zaten Bitcoin, işlemler için dağıtık ve güvenli bir zaman damgası server’ıdır”
“21 milyonluk arzı bilerek seçtim”
21 milyonluk arz konusunda da seçimini bilerek yaptığını belirten Bitcoin’in 1 numarası, en büyük kripto paranın dünya ticaretinin bir bölümüne sahip olma ihtimalinden de bahsediyor:
“Coin’lerin sayısı ve dağıtım takvimi konusunda yaptığım seçim belli bilgilere dayanarak yapıldı. Aslında bu zor bir seçimdi. Çünkü bu seçimi bir kez yaptığınızda ve ağ çalışmaya başladığında her şey bitmiştir. Daha sonra değiştiremezsiniz. Şu anda var olan para birimlerine benzer fiyatlar yaratmak istedim. Ancak tabii ki geleceği görmeden bu tahminleri yapmak da zor. Dolayısıyla ortadan bir rakam seçtim. Eğer Bitcoin niş ve az kişiye hitap eden bir para olursa coin başına, diğer paralardan daha az değerde olacaktır. Eğer dünya ticaretinin belli bir bölümü Bitcoin ile yapılırsa, o zaman tüm dünya için sadece 21 milyon adet coin olacaktır. Dolayısıyla coin başına olan değer çok daha fazla olacaktır. Değerler, 64 bitlik tamsayılardan oluşan 8 ondalık basamağa sahiptir”
“Çalınacak miktar, sarfedilen efordan daha az olacak”
Bitcoin’in yaratıcısı ayrıca, sistemin güvenliği konusunda da ne kadar detaycı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Ağın büyümesinin güvenliği daha da artıracağını belirten Satoshi’nin bu konudaki yazdıkları da şöyle:
“Bitcoin’in güvenliği açısından en önemli konulardan biri de ağın büyüklüğü arttıkça, ağın güvenliğinin de artacak olmasıdır. Bu anlamda en düşük kısım, aslında ağın en dışa açık olduğu zaman olacaktır. Sistemden çalınabilecek olan para, her zaman bunu yapmak için sarfedilen efordan daha küçük olmalıdır”