SEC’nin kayıtsız menkul kıymet satışı iddasıyla Ripple’a açtığı ve 2 senedir süren davada önemli bir gelişme yaşandı ve dava ahakimlerinden Analisa Torres bir kripto para lobi grubu olan CDG’nin davaya fikir beyan edecek seviyede müdahil olmasına kadar verdi. Hukuk terminolojisinde “amicus curiae” olarak bilinen ve Türkçe tercümesi “mahkeme dostu” olan bu adım ile CDG, mahkeme başkanlığına XRP ve onun satışları konusunda fikrini beyan edebilecek.
Amicus curiae seviyesinde mahkemeye müdahil olma talepleri bireyler ve organizasyonlar tarafından mahkemeye suuluyor. Davanın gidişatı konusunda tarafsız olan ve ne davacı ne de davalı tarafla bir bağı bulunmayan kişi ve kurumlar, belli çerçevelerde dava konusu hakkında fikirlerini sunuyorlar.
“Hiçbir federal kanun veya regülasyon hukuki şekilde ele almıyor”
CDG’nin Ripple-SEC davasındaki görüşü ise %100 şekilde olmasa da Ripple tarafına daha yakın gibi gözüküyor. Organizasyon geçen hafta yaptığı açıklamada Ripple’ın XRP satışlarının bir menkul kıymet satışı olup olmadığı konusunda tam bir görüşe sahip olmadığını ancak bir blok zinciri üzerinde işlem gören dijital varlıkların satışları konusunda hiçbir federal kanunun ya da regülasyon kuralının hukuki bir tanımlama yapmadığını belirtmişti. Bu da aslında kurumun Ripple tarafına, SEC’ye oranla çok daha yakın olduğunu gösteriyor.
Hatırlanacağı üzere 2020 yılının Aralık ayının son günlerinde SEC, Ripple’a 1.3 milyar dolarlık kayıtsız menkul satış davası açmıştı. Bu davanın ardından birçok borsa XRP’yi delist etmişti. Uzmanların çoğu bu davayı SEC’nin kazanmasına kesin gözüyle bakarken, Ripple birçok anlamda iyi bir savunma stratejisi uygulamış ve davada birçok yönden SEC’ye göre avantajlar elde etmişti.
Salı günü ise Ripple şirketi, başka bir “amicus curiae” talebi olması durumunda daha fazla zaman ve dosyaya ihtiyacı olabileceğini belirten SEC’nin daha fazla süre elde etme talebine karşı çıkmıştı. Ripple şirketi SEC’nin bu talebini, “davayı uzatmanın bir başka yolu” olarak değerlendirmişti.
Daha Fazlasını Okuyun
