Türkiye’nin kripto paralara olan tutkusu, her geçen gün daha da belirginleşiyor. Dijital varlıklara yönelik yüksek benimseme oranları ile Türkiye, heyecan dolu ve finansın geleceğine merakla bakan bir ülke profili çiziyor. Buna rağmen birçok yatırımcı, piyasa oynaklığı ve geçmişte yaşanan yerel borsa iflasları gibi sebeplerle temkinli davranma gereği hissediyor. Bu noktada ise düzenlemelerin rolü gündeme geliyor.
Düzenlemeler gerçekten korkulan “öcü” mü, yoksa Türkiye’de bir “Kripto Rönesansı”nın kapısını aralayacak anahtar mı?
Türkiye bu yol ayrımındayken, önümüzdeki dönemde düzenlemelerin kripto ekosistemindeki rolü, uzmancoin‘in stratejik medya sponsoru olarak yer alacağı İstanbul Fintech Week 2025’te (IFW 2025) masaya yatırılacak. Özellikle “Finansın Geleceğini Yapay Zeka ve Web3 ile Yeniden Tanımlamak” başlığı etrafında şekillenecek tartışmalar, Türkiye’deki kripto piyasası için yol gösterici olabilir.
Yatırımcıların düzenlemelere karşı çekincelerinin başında, kripto paraları inovatif kılan esnekliğin ve dinamizmin kaybolması korkusu yatıyor. Yüksek vergiler, engelleyici kurallar veya bürokratik süreçler, ekosistem üzerinde baskı yaratabilir ancak her düzenlemenin aynı olmadığını, proaktif ve gelişime açık çerçevelerin sektörün önünü açabileceğini unutmamak gerek.
İyi düzenlemeler nasıl avantaj sağlar?
- Yatırımcı koruması: Net kurallar, yatırımcıları dolandırıcılığa ve manipülasyona karşı korur.
- Kurumsal yatırımların artması: Büyük yatırımcılar için düzenleyici netlik, piyasaya güven duymayı ve yüksek miktarlarda sermaye aktarmayı kolaylaştırır.
- Yenilikçi ekosistem: Belirsizlik ortamının azalması, şirketlerin yeni ürünler ve hizmetler geliştirmesine olanak tanır.
- Ana akım benimseme: Sağlam düzenlemeler, kripto varlıklara olan ilgiyi artırarak daha geniş kitlelere yayılmasını sağlar.
AB’nin MiCA çerçevesi veya İsviçre, Singapur ve BAE gibi ülkelerin uygulamaları, farklı düzenleyici yaklaşımlar konusunda rehber niteliğinde. Türkiye de kendi ihtiyaçlarına göre uyarlanmış bir modelle bu alanda öncü bir rol üstlenebilir. Bu süreçte IFW 2025’te SPK, KPMG gibi benzeri kurum ve kuruluşların katılımıyla paylaşılacak uluslararası ve yerel perspektifler, Türkiye’nin kendi dinamik piyasasının benzersiz yapısına uygun, özel bir Türk modeli oluşturmak için paha biçilmez bir girdi sağlayabilir.
Yapay zeka, Web3 ve dinamik düzenlemelerin kesişim noktası
Teknoloji hızla ilerliyor ve düzenlemelerin bu değişime ayak uydurması şart. Yapay zekâ destekli çözümler (RegTech, SupTech) ve Web3 tabanlı platformlar (örneğin DeFi veya DAO’lar), geleneksel finansın ötesinde yeni bir ekosistem yaratıyor. IFW 2025’in ana teması olan “Finansın Geleceğini Yapay Zeka ve Web3 ile Yeniden Tanımlamak” bu başlıklara odaklanacak. Bu etkinlikte, geleceğin düzenlemelerinin nasıl şekillenmesi gerektiğine dair önemli içgörüler ve stratejiler öne çıkacak.
Öte yandan gidişatı yakından takip etmek ve en son gelişmelerden haberdar olmak, her kripto yatırımcısı için büyük önem taşıyor. Bu noktada, 11-12 Haziran 2025 tarihlerinde İstanbul Fişekhane’de düzenlenecek İstanbul Fintech Week 2025, gerek yerel gerek küresel trendleri tartışmak ve uzman görüşlerini dinlemek için kaçırılmaması gereken bir fırsat sunuyor.
İstanbul Fintech Week 2025 hakkında kısa bilgi:
Ne zaman? 11-12 Haziran 2025
Nerede? Fişekhane, İstanbul
Tema: “Finansın Geleceğini Yapay Zeka ve Web3 ile Yeniden Tanımlamak”
Neden Önemli? Türkiye ve dünyada kriptonun geleceğini belirleyecek düzenleyici ve teknolojik gelişmelerin konuşulacağı, uzmanlarla doğrudan temas kurma imkânı sunan önemli bir buluşma noktası.
Daha fazla bilgi için IFW 2025 adresini ziyaret edebilir, biletlerinizi UZMIFW25 koduyla bu linkten %20 indirimli olarak alabilirsiniz.
Daha Fazlasını Okuyun
