İsviçre’nin ve dünyanın en büyük bankalarından biri olan, aynı zamanda değerinin altında bir fiyatla satılan Credit Suisse’te hissedarlar toplantısı bağımsız bir şirket çatısı altında bugün son kez düzenleniyor.
Bilindiği üzere şirket, ABD’deki bankacılık krizinin etkileriyle “banka kaçışı” olayı yaşamış ve İsviçre devletinin müdahalesiyle, hissedarlar baypas edilerek rakip banka olan UBS’e satılmıştı. Satışın gerçekleşmesi İsviçre halkından özel sektöre kadar birçok kişi ve kurumdan büyük tepki çekmiş, hem UBS hem de Credit Suisse, satışın açıklanmasından sonra büyük işten çıkarma adımları duyurmuştu.
YK başkanı Lehmann sosyal medyayı sorumlu tuttu
Şirketin yönetim kurulu başkanı Axel Lehmann’ın ise toplantıda söz aldıktan sonra, “Çok üzgünüm. Özür dilerim. Bankayı kurtaramadım. İşleri düzeltecek bir plan yapmak için bile zaman olmadı. Sosyal medya ve dijitalleşme korkunun çok hızlı yayılmasına yol açtı” dedi.
“En hassas dönemimizde zarar gördük”
Bankadan da bir resmi açıklama yapıldı ve “Banka kaçışı ve korku iklimi, bankamızın en hassas olduğu dönemde bize büyük darbe vurmuştur” denildi.
Norveç Varlık Fonu bile tepki gösterdi
Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük varlık fonu olarak bilinen ve Credit Suisse’in de en büyük yatırımcılarından olan Norveç Varlık Fonu da, yönetim kurulu başkanı Axel Lehmann ile CEO Ulrich Koerner’in yanı sıra 6 yöneticinin daha bir daha seçilmemesi yönünde tavır alacağını resmen ve kamuya açık şekilde duyurmuştu.