ÖZEL – Şubat ayında düzenlediği lansmanla resmen Türkiye’ye adım atan OKX TR’de Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır, kanunlaşan yeni kripto para regülasyonlarını değerlendirdi. Yeni yasanın kendileri açısından da olumlu olduğunu belirten Çamır, düzenlemelerle birlikte Türkiye’nin de ideal bir pazar haline dönüşeceğini ifade etti.
“Dönüm noktası olarak görüyoruz”
Düzenlemlerin yapıcı ve küresel yaklaşıma sahip olduğunu belirten Çamır, bunun sadece bir başlangıç olduğunu ve sektörün ileriki dönemlerde daha da şeffaflaşacağını düşündüğünü söyledi:
“Kamuoyunda kripto yasası olarak bilinen ve 2 Temmuz’da Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sermaye Piyasası Kanunu değişikliklerini Türkiye’de kripto varlıkların benimsenmesi ve blok zinciri teknolojisinin gelişimi açısından önemli bir dönüm noktası olarak görüyoruz. 200’den fazla ülkede 60 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan OKX’in vizyonunu Türkiye’ye taşıyan OKX TR olarak, biz de küresel yaklaşımı benimsiyor ve yapıcı regülasyonun inovasyon için alan oluşturacağına inanıyoruz. Yasanın, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) Gri Listesi’nden çıkışındaki rolünü de yadsımamak gerekiyor. Yeni yasa, ilerleyen süreçte sektörün tüm boyutlarını ve paydaşlarını daha da kapsamlı bir biçimde ele alacak ikincil düzenlemelere ve daha fazla gelişmeye zemin hazırlayacak. Türkiye’de kripto para mevzuatı ilerleyen dönemde daha da ayrıntılandırılacak ve berraklaşacak. Bu başlangıç sayesinde, yakın gelecekte ülkemize blok zincirinin tüm olanaklarından yararlanma imkanı verecek yeni alanları, sektörleri, ürün ve hizmetleri konuşmaya başlayacağız.”
“Büyüme hedeflerinde işimizi kolaylaştıracak”
Türkiye’yi kripto para benimsenmesi açısından önemli bir pazar yeri olarak gördüklerini belirten Çamır, düzenlemelerin OKX’in hedeflerine gitme yolunda işlerini daha da kolaylaştırdığını aktardı:
“OKX, Türkiye’yi finans altyapısı, teknoloji benimsenmesi ve kripto adaptasyonu açısından her zaman çok önemli bir pazar olarak gördü. OKX olarak Türk kullanıcılarımıza özel ürünümüz ve Türkiye’de kayıtlı şirketimizle OKX TR markası altında hizmetlerimize başlamadan önce, Türkiye’de ofis açacağımızı 2023 ortasında duyurmuştuk. Başka bir deyişle OKX’in yerel markasıyla Türkiye pazarına giriş süreci tamamen proaktif bir biçimde tasarlandı. OKX TR yönetim kurulu üyelerinden birinin OKX’in Küresel Hukuk Başkanı Mauricio Beugelmans olması bu proaktif yaklaşımın en büyük göstergeleri arasında. Yasa, her şeye hazırlıklı olan ve Türkiye pazarına büyük bir özgüvenle kalıcı olmak için gelen OKX’in, ülkemizi küresel büyüme merkezlerinden birine dönüştürme hedefine giden yolda işini kolaylaştırıyor. Türkiye pazarını bilen, dinamikleri ve kullanıcı beklentilerini yakından takip eden güçlü ekibimizle hem sahada hem de dijitalde bu amaç için çalışmayı sürdürüyoruz.”
“Güven, adaptasyonu artıracak”
Yasanın Türkiye’deki benimsenmeye katkısı hakkında da konuşan Çamır, adaptasyonda artışın kaçınılmaz olduğunu çünkü insanların regülasyonlar sayesinde güvenle işlem yapacaklarına inanacaklarını ifade etti:
“Güncel rakamlara göre Türkiye hâlihazırda 2 kişiden birinin kripto para işlemi yaptığı, kripto para tuttuğu bir ülke. Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde sahiplik ve işlem hacimleri bakımından liderliğe oynadığını biliyoruz. Netleşen yasal çerçeve kripto para piyasalarının artık kamu otoriteleri tarafından da tanındığını vurguluyor. Yasal çerçeve her şeyden önce vatandaşlarımızın sektöre güvenini artıracak ve bu alanda güvenle işlem yapılabileceğini vurgulayarak bu varlıkların benimsenmesini kolaylaytıracak. Bu süreç dünyada da bu şekilde ilerliyor.
Regülatif çerçevenin belirlenmesi pazardaki rekabeti artıracak ve yerli – yabancı sektör paydaşları için Türkiye’yi daha da ideal bir pazar hâline getirecek. Kısa zamanda yeni kripto para borsası girişimlerinin kurulduğunu, farklı pazarlardaki borsaların Türkiye’ye açıldığını göreceğiz. Sektörde daha çok paydaş olunca bu alanın tanınırlığı ve etki alanı da artacak. Bu da günün sonunda kripto para birimlerini Türkiye vatandaşlarının tasarruf ve yatırım kültürünün bir parçası hâline getirecek.”
“Zaten paralel hareket ediyorduk”
Yeni yasa ile ilgili bilgiler geldiği zaman özellikle küresel borsaların Türkiye’deki konumuyla ilgili çok fazla soru aldıklarını söyleyen OKX TR yönetim kurulu başkanı, kendilerinin zaten regülasyonların yönlendirdiği şekilde hareket ettiklerini belirtti:
“Taslak ilk açıklandığında özellikle küresel borsaların Türkiye’deki faaliyetlerine ilişkin soru işaretleri oluştu, ancak bu belirsizlikler teknoloji ve finans hukuku alanında çalışan profesyonellerin de katkılarıyla giderildi. OKX TR zaten bu kafa karışıklıklarını gidermek ve Türkiye pazarında tam bir varlık göstermek için kuruldu. Hem merkezi hem de Web3 borsasında temel ürünleri tüm kullanıcılarımıza sunuyoruz. Dolayısıyla kullanıcılarımız bu konuda soru işaretleriyle karşılaşmadı. Kripto kazançlarının vergilendirilmesi hususu ilerleyen döneme ertelendi. Müşteri varlıklarının şirket sermayesinden ayrı şekilde saklanması OKX TR’nin hâlihazırda izlediği pratiğe birebir uyumlu. Biz şu anda da, bu alanda tam da regülasyonun beklediği hassasiyetle hareket ediyor ve her ay rezerv raporlarımızı açıklıyoruz. Bu konuda sektöre liderlik ediyor olmaktan mutluyuz. OKX TR’nin güçlü lansmanı, kalıcı olmaya geldiğimize yönelik iddiamızı da destekliyordu. OKX TR, lansmanı takip eden birkaç ay içinde gerek ödül havuzu etkinlikleriyle, gerek topluluk buluşmalarıyla, gerek KOL ve medya ilişkileriyle güven inşa etti ve en çok indirilen uygulamalardan birine dönüştü. Kullanıcılarımız güven açısından “OKX TR gereğini yapıyordur” diye düşünüyor. Her koşulda telefonun diğer ucunda Türkçe dilinde 7/24 destek veren bir ekip olduğunu bilmek de ayrı güven veriyor.”
“Düzenlemeler Türkiye’nin önünü açar”
Blok zinciri teknolojisinin merkeziyetsizlik ve şeffaflık özellikleriyle güven verdiğini, bu durumun da onun daha geniş alanlarda kullanılmasına yarayacağını aktaran Çamır şunları söyledi:
“Blok zinciri bize şartları ve yükümlülükleri sözleşmelerle sabitlenen tüm anlaşmaları takip edilebilir, değiştirilemez ve hatta al-sat yapılabilir token’lara dönüştürme olanağı sunuyor. Bu açıdan bakınca blok zinciri aslında sarsılmaz bir envanter sistemi ve kayıt defteri. Esasında kripto varlıkların çıkış anına dikkat ettiğimizde, blok zinciri teknolojisinin dünyada güveni yeniden tesis etmeye aday olduğunu hatırlayabiliriz. Özetle güvenin yeniden icadı olarak tanımlayabileceğimiz blok zinciri teknolojisini finansla sınırlamayıp, tüm ekonomik modelleri ve iş modellerini dönüştürme gücüne sahip yenilikçi bir teknoloji olarak değerlendirdiğimizde, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ekonomideki muazzam potansiyeli de fark edebiliriz. Ancak bu potansiyeli dünya çapında açığa çıkarabilmek için blok zincirinin hâlâ yeni sayılabilecek bir teknoloji olduğunu kabul etmeye ve yakın gelecekte ne gibi senaryolara uygulanabileceğini değerlendirmek için daha geniş çerçeve ve uygulamalara ihtiyacımız var. Blok zinciri, merkeziyetsiz ve kırılganlıktan uzak yapısıyla yeniliği tam olarak güven üzerine inşa ediyor. Blok zinciri teknolojisinin son dört yılın dijitalleşen manzarasında öne çıkan şeffaflık, verimlilik, üretkenlik, hesap verebilirlik, maliyet tasarrufu, dayanıklılık, esneklik, sürdürülebilirlik gibi kavramların her biriyle temas kurabileceğini öngörmek için aşırı iyimser ve fütürist olmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Türkiye’nin bu konuda önü çok açık.”