Bitcoin whitepaper’ını 2010 yılında okuduğunu ve o dönem kripto paraların tüm dünyada ekonomik özgürlüğü getirecek varlıklar olduğunu düşünmeye başladığını belirten Armstrong, “2010 yılında Bitcoin whitepaper’ını okuduğumda kripto paraların, ekonomik özgürlüğü sağlayacak olan unsurlar olabileceğini düşünmüştüm.” dedi.
Kripto paraların gittiği yön, hangi tür ülkelerde daha kolay ve zor şartlarla karşılaştıkları konularına da değinen genç CEO’nun, “All-In” podcast’te yaptığı değerlendirmeler şu şekilde:
“Netlik olmaması, kötünün iyisi…”
“Biz Coinbase olarak ilk kurulduğumuz dönemde, her zaman geleceği düşünerek hareket ettik ve ‘Bizden şu belgeleri isteyebilirler, ona göre hazırlanalım’ dedik. Alabildiğimiz kadar lisans almaya çalıştık ve bugün ciddi şekilde regüle edilmiş bir şirketiz. Sadece ABD’de değil, bulunduğumuz bütün ülkelerde regüleyiz. Tabi ABD, İrlanda ya da Singapur gibi ülkelerde devlet kurumlarıyla konuşmak daha kolay oluyor. Çünkü bu tür yerler, ekonomik özgürlüklerini elde etmiş ülkeler. Ancak bu konuda listenin son sırasında yer alan Sudan ya da Kuzey Kore gibi ülkelerde neredeyse hiçbir iletişim kuramazsınız. Yine de dünya genelinde, şu anda hala regülasyonlar konusunda bir netlik yok. Ama netlik olmaması, kripto paraların kötü ve tamamen zararlı olduğunun düşünülmesinden iyidir.”
“Her kripto paraya aynı mikroskopla bakamazsınız”
“Bitcoin ve Ethereum belki emtia olarak görülebilir. Bazı kripto paralar ise menkul kıymet olabilir. Sabit coin’ler para birimi statüsüne girebilir. Dolayısıyla her kripto paraya aynı mikroskobun merceğinden bakamazsınız. Kripto’nun içinde farklı birçok şey olur. Bunu tek bir regülatörün kontrol etmesi doğru olmaz. Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu, Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu bazı kripto paraları regüle edebilir. Hazine de edebilir. Ya da bu üçünün dahil olamayacağı bazı kripto paralar da olabilir. 1930’larda çıkarılan kanunlar artık yeterli değil. Emtia, menkul kıymet ve paranın birbirinden net şekilde ayrılması lazım. Her şirket pahalı avukatlar tutup bu kanunları değiştirmeye çalışacak gibi gözüküyor. Biz de Coinbase olarak, kripto para organizasyonları ve regülasyon kurumlarıyla gelecekte bazı çalışmalar yapmayı plânlıyoruz. Biz insanların mağdur olmasını istemiyoruz ama hükumetin de kazanan ve kaybedenleri seçtiği bir ortam da istemiyoruz.”
“Merkeziyetsiz sabit coin’ler daha güvenilir”
“Bir Tether uzmanı değilim ama sanırım ilk dönem sabit coin’lerinde bazı problem yaşandı ve şimdi bunları düzeltmeye çalışıyorlar. USDC’de daha korunaklı bir çevre var diyebiliriz ama merkeziyetsiz sabit coin’ler bu anlamda belki de daha güvenli. Çünkü ya bir şirkete ya da merkezi otoriteye güveneceksiniz ya da koda bakacaksınız. Koddaki hataları dünyadaki herkes bulabilir. Ve bir hata olduğunda bu ortaya çıkar. Şu ana kadar DAI’de bir hata çıkmadı, bence bu çok önemli”